Page 12 - Felsefe 11 | 3.Ünite
P. 12
3. ÜNİTE
BİLİMSEL ÇALIŞMALARIN 15. YÜZYIL-17. YÜZYIL FELSEFESİNE ETKİSİ
15-17. yüzyıl felsefesi dönemine kadar Aristoteles etkisi altında Ptolemy (Batlamyus) tarafın-
dan ileri sürülen dünya merkezli evren sistemi kabul edilmiştir. Yasaları birbirinden farklı Ay altı
ve Ay üstü olmak üzere iki ayrı evrenin tasarlandığı bu sistemde Güneş ve diğer gök cisimlerinin
Dünya’nın etrafında döndüğü ileri sürülmüştür.
İkili evren anlayışına karşı çıkan Kopernik, gök cisimleriyle dünyadaki cisimlerin fiziksel özel-
liklerinin aynı olduğunu savunmuş ve evrenin Dünya merkezli değil Güneş merkezli olduğunu
belirtmiştir. Kopernik’in bu düşüncesi, düalist (ikicilik) evren anlayışından monist (tekçi) evren
anlayışına geçilmesinde etkili olmuştur. Aynı zamanda insanın merkeze alındığı bir felsefi anlayışın
doğmasına da öncülük etmiştir.
Aristoteles’e diğer bir eleştiri de Francis Bacon tarafından getirilmiştir. Bacon, Aristoteles’in
“tümdengelim” yöntemine karşı “tümevarım” yöntemini öne sürmüştür. Bilimsel araştırmada ol-
guların bir araya getirilmesi ve belli bir kurala göre düzenlenmesi gerektiğini düşünen Bacon, tü-
mevarım yöntemiyle yanlış yargılardan kurtulmanın mümkün olduğu görüşündedir. Bacon, doğru
düşünmenin önünde engel olan ön yargılara “idoller” adını verir. Ona göre tümevarım yöntemiyle
doğanın doğru bilgisine ulaşabilmek için ilk önce idollerden kurtulmak gerekir. Bacon bu düşünce-
leriyle bilimsel araştırmanın önünü açmış ve ona yöntem kazandırmıştır. Bununla beraber felsefe-
de empirizm düşüncesinin gelişmesine de destek sağlamıştır.
15-17. yüzyıl felsefi döneme kadar etkili olan Aristotelesçi ev-
ren modeline karşı Kopernik’le başlayan eleştiri, Galileo ile birlik-
te hızla gelişmiş ve Aristotelesçi evren modelini kökten değişime
uğratmıştır (Görsel 3.4). Galileo, hem felsefede hem de mekanik
alanda yapmış olduğu çalışmalarıyla bilinir. Bilimsel çalışmalarını
olgu ve gözleme dayandıran Galileo, aynı zamanda doğayı ma-
tematiksel bir dil ile de açıklamaya çalışmıştır. Bu düşünceleriyle
felsefede matematiksel düşünce modellerinin gelişmesine katkı
sağlamıştır. Özellikle Descartes’ın mekanik doğa felsefesi bu ma-
tematiksel model üzerine şekillenir.
Galileo’nun bilimsel çalışmalarından öne çıkanlar arasın-
da onun “eylemsizlik ilkesi” ve “serbest düşme yasası” gelir.
Cisimlerin hareketi üzerine şekillenen bu çalışmalar, daha sonra
Görsel 3.4: Galileo Galilei Isaac Newton’la beraber hareket yasalarına dönüşmüştür.
15-17. yüzyıl felsefesi döneminin düşüncelerinden beslenen
Newton, cisimler nasıl düşer sorusunu bilimsel açıdan ele almış
ve “Kütle Çekim Yasası”nı keşfetmiştir (Görsel 3.5). Cisimlerin ha-
reketlerini açıklayan Newton, geleneksel felsefenin metafiziksel
açıklamalarını eleştirmiş ve felsefede nesnelere yönelik nedensel
açıklamaların gelişmesine katkı sağlamıştır. Newton’un fiziksel,
mekanik ve düzenli evren anlayışı kendisiyle aynı dönemde ya-
şamış filozoflardan olan Leibniz tarafından ele alınmış ve felse-
fi anlamda geliştirilmiştir. Bu anlayış bilim ve felsefeyi derinden
etkilemiştir.
15-17. yüzyıl felsefi döneminde yapılan bilimsel çalışmalar, bu
dönem felsefesinin gelişmesinde önemli bir role sahiptir. Fizik ve
astronomi alanında cisimlerin hareketi üzerine yapılan çalışma-
lar, kimyada maddenin yapısı ve özellikleri, biyolojide canlıların
gelişimi gibi bilimsel çalışmalar felsefede varlığın algılanışını de-
ğiştirmiş ve ona yönelik düşünceleri şekillendirmiştir.
Görsel 3.5: Isaac Newton
74