Page 125 - Tarih 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 125
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
50 TARİH 10 Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı
Kavram Öğretimi
2. ÜNİTE : BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ (1302-1453)> 2.4. Balkan Fetihleri
Kavram : Derviş
Genel Beceriler : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
Alan Becerileri : Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi
Çalışmanın Adı ALP ERENLER 20 dk.
Çalışmanın Amacı Dervişlerin Osmanlı iskân politikasındaki etkisini değerlendirebilme.
1. Yönerge: Metin ve görselden hareketle aşağıdaki soruları cevaplayınız.
Osmanlı Beyliği’nin kurulduğu dönemde Anadolu’daki uç beylikleri, medeni bir hayatın kaynağı
olan Türk ve İslam dünyasının her tarafından gelmiş her sınıftan ve meslekten insanlarla doludur.
İran, Mısır ve Kırım medreselerinden çıkan hocalar, Orta ve Doğu Anadolu’dan gelmiş Selçuklu
ve İlhanlı bürokrasisine mensup şahsiyetler, muhtelif tarikatların temsilcileri ve dervişler. Bunlar
arasında bilhassa. Âşıkpaşazade’de “Gaziyân-ı Rum” diğer tarihlerde “Alplar” veya “Alp Erenler”
namıyla zikredilen ve daha İslamiyet’ten evvel bütün Türk dünyasında mevcut olan eski ve geniş
bir teşkilata mensup Türk savaşçıları mevcuttu. Yine ayni kitapta ismi geçen “Ahiyân-ı Rum” yani
Anadolu Ahileri ile “Horasan Erenleri” de denilen “Abdalân-ı Rum” ismini taşıyan ve bilhassa Türk-
men kabileleri arasında telkinlerde bulunan ve genellikle padişahlar ile savaşlara katılan dervişler
bulunmaktaydı. Kökleri bu suretle geniş Türk ve İslam dünyasına yayılmış olan bu gibi teşkilat va-
sıtasıyla her tarafla temas hâlinde bulunan Osmanlılar, büyük bir imparatorluk kurmak teşebbüsünde
bu kuvvetlerden istifade etmiştir. Bunlar İslâm fütuhatını sağlamak için Osmanlı ordularına yalnız
teşkilatlı ve imanlı bir muharip kuvvet temin etmekle kalmamış, dervişlerin dinî ve sosyal fikirler
propagandasıyla da halk kitleleri arasında çok faal bir maya gibi faaliyette bulunmuşlardır. Bu saye-
de o memleketlerin sosyal bünyesinde ve siyasi kuruluşunda büyük yenilikler yapmak için müsait
kaynaşmayı sağlamış, temsil ve fütuhat işlerini kolaylaştırmakta etkili olmuşlardır. Dervişlerin bir
kısmı gazilerle birlikte, memleket açmak ve fetihler yapmakla meşgul olmuşlardır. Bir kısmı da o
civarda köylere veya tamamen boş ve tenha yerlere yerleşmişler ve oralarda müritleriyle beraber
ziraatla ve hayvan yetiştirmekle uğraşmışlardır. O zamanlar bu dikkat çekici dinî topluluklara hemen
her tarafta tesadüf edilmekte idi. Onların, tercihen boş topraklar üzerinde kurdukları zaviyeleri, bu
suretle büyük kültür, imar ve din merkezleri hâline giriyordu. Bu zaviyelerin ordulardan daha evvel
hudut boylarında gelip yerleşmiş olması, onların harekâtını kolaylaştıran sebeplerden biri oluyordu.
(Ömer Lütfi Barkan, İstilâ Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri,
Haz.Yahya Kemal Taştan, Ötüken Yayınları, İstanbul 2020, s.159-161’den düzenlenmiştir.)
92