Page 128 - Tarih 10 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 128

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
                                                                                         TARİH 10
            Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı                    Kavram Öğretimi 52
            2. ÜNİTE     : BEYLİKTEN DEVLETE OSMANLI SİYASETİ (1302-1453) > 2.4. Balkan Fetihleri
            Kavram       : Aşiret
            Genel Beceriler  : Bilgi Okuryazarlığı Becerisi
            Alan Becerileri  : Tarihsel Kavrama Becerisi, Tarihsel Araştırma Becerisi, Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi

             Çalışmanın Adı                 TARİHÎ BİR KAVRAM OLARAK AŞİRET                        20 dk.
             Çalışmanın Amacı  Toplumsal bir birim olarak aşiretin siyasi sosyal ve ekonomik özelliklerini açıklayabilme.
            1. Yönerge : Verilen metin ve görselden yararlanarak soruları cevaplayınız.


                                     TARİHÎ BİR KAVRAM OLARAK AŞİRET
             Göçebe  topluluklara  verilen
             genel  bir  ad  olarak  kullanılan
             aşiret,  Arapça bir kelime olup
             “kabile”  karşılığı  kullanıldı-
             ğı  gibi  kabilenin  altında  daha
             küçük  bir  topluluğu  da  ifade
             etmektedir.  Türkçede  ise  yay-
             gın olarak göçebe unsurlar için
             kullanılmış, özellikle Osmanlı-
             lar Dönemi’nde boyun altında,
             cemaatin üstünde bir topluluğa
             ad olmuştur. Osmanlı kanunna-
             me  ve  belgelerinde  genel  ola-
             rak “konargöçer” veya “yörük”
             olarak  kaydedilen  teşekküller,
             yukarıdan  aşağıya  bir  sıraya   Görsel 1: Aşiret Düğünü (Temsilî)
             göre, boy (kabile, taife), aşiret, cemaat, oymak, mahalle, oba(aile) şeklinde bölümlere ayrılmıştır.
             Araplardaki kabile teşkilatında ise birkaç aşiretten bir fasile, fasilelerden fahz, fahzlardan batn, bat-
             nlardan imâre, imârelerin birleşmesinden de kabile meydana gelmekteydi. Boyun idari işlerinin boy
             beyi (Arap kabilelerin de şeyh) tarafından yürütülmesine karşılık aşiretlerde bu görev mir-aşiretlerce
             (aşiret beyi veya kethüda) yerine getirilirdi. Bazı durumlarda boy beyinin yetkisi dâhilinde olan aşiret
             beyinin belirlenmesi genellikle irsî bir hüviyet göstermektedir.

             Göçebe hayatının bir gereği olarak daha çok hayvancılıkla uğraşan aşiretler, bu bakımdan yerleşik
             ahaliyle iktisadi bakımdan bir bütünlük içerisindedirler. Yaylak ve kışlakları arasındaki hareketleri,
             biraz da hayvanlarına otlak bulma düşüncesinden doğmuştur. Bununla beraber göçebe hayatlarının,
             merkezî otoritenin zayıflamasıyla başıboş telakki edilebilecek bir tarza dönüştüğü ve bunun onların
             iskânları için bir sebep teşkil ettiği görülmektedir. Aşiretlerin kontrol altında tutulmaları ihtiyacı, dev-
             letçe eski aşiret düzenlerinin bozularak kethüdalıklar şeklinde teşkilatlandırılmalarına ve ancak belli
             güzergâhlar içinde hareketlerine izin verilmesine yol açmıştır.
                                                          ( Halaçoğlu, Y. “Aşiret”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi)




















                                                                                                    95
   123   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133