Page 33 - T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük - Ünite 3
P. 33

3. Ünite








                      ATATÜRK VE GÜLLÜCE KÖYÜ MUHTARI ALİ

             ATATÜRK, halkın sorunlarını yerinde görmek, istek ve şikâyetlerini bizzat
             vatandaşın ağzından dinlemek ve çözümleri konusunda vatandaşların gö-
             rüşlerinden yararlanmak için sık sık halkın içinde olma ihtiyacını duymuştur.

             Halkın içinde olduğu anlarda rahatsızlık duyduğu tek husus, geçmişte ken-
             disiyle çalışmış veya kendisini tanıyan insanların özel istekleri olmuştur. O
             vefaya herkesten çok değer vermekle birlikte kişisel birtakım çıkarlar elde
             etmek adına bu duygunun kullanılmasının, sevgiyi ve dostluğu kirlettiğine
             inanırdı. O, önderliğini kişilerin özel sorunlarını çözme noktasında değil, tüm
             halkın sorunlarını çözme noktasında adına yaraşır bir tarzda kullanmıştır.
             Doğru, ahlakî ve insanî olan anlayış da budur. Atatürk’ün çıkara dayanma-
             yan dostluğa verdiği değeri yansıtması bakımından aşağıdaki anekdot il-
             ginç bir örnektir:

             Yıl: 1938, Bursa
             ATATÜRK fabrikadan çıkar. Kapıda önlerinde merinos koyunları duran bir
             kalabalık beklemektedir. Bunlar merinos yetiştiricileri. Aralarında Mustafa
             Kemal Paşa. Güllüce köyü muhtarı Pepe Ali de bulunuyordu. Şahit olduğu-
             muz olayı aynen anlatıyorum:

             Güllüceli Ali öne çıkıp Atatürk’e yaklaştı.

             -Ata’m beni tanıdın mı? dedi. Atatürk hemen tanıyamadı. Fakat

             Pepe Ali ilâve etti:
             -Ben senin beş yıl emir erliğini yapan Ali’yim, der demez, büyük

             Atatürk’ün gözleri parladı:

             -Ali sen misin? dedi. Konuşma şöyle devam ediyordu:
             -O, gençsin, dinçsin Ali!

             -Sağ ol Ata’m. Anafartalar’da üç bölükle üç tümene ateş ettiğimiz, üç gün
             üç gece uykusuz beklediğimiz günleri hatırladın mı? Bu sözler,
             Atatürk’ün gözlerini yaşarttı. Atatürk Ali’nin sırtını okşadı ve:

             -Ali, dedi. Yine bana eski günleri hatırlattın. Sağ ol, dinç kal Ali!

             Ali atıldı:
             -Sen de sağ ol Paşam. Her zaman emrindeyim.

             -Sıkıntın var mı? Hayatından memnun musun?

             -Hiçbir sıkıntım yok. Sen cumhurbaşkanı oldun ben de Güllüce köyü muh-
             tarı oldum.

             Bu samimî ve candan konuşmaya tanık olanlar, emir erinin canlandırdığı
             anılar önünde Atatürk’ün heyecan duyduğunu gözleriyle görmüşlerdir.
             ATATÜRK’TEN ANEKDOTLAR, T.C. Genel Kurmay Başkanlığı, s. 41.







             Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası açıldı.                İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı yürürlüğe girdi.

                                   1937                                                    1938
                                                                                                      131
   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38