Page 9 - T.C. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük | 8.Ünite
P. 9
8. Ünite
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin sona erecek olma-
sı nedeniyle siyasi gerginlik arttı. Anayasaya göre cumhurbaşkanını TBMM
seçiyordu ve meclis çoğunluğu AK Parti’de olduğundan AK Partinin göste-
receği adayın seçilme ihtimali yüksekti. Bu nedenle cumhurbaşkanlığı seçimi
yaklaştıkça laiklik tartışmaları arttı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığı günlerde 354 vekiliyle tek başına
bir adayın cumhurbaşkanı seçilemeyeceği, meclisteki nitelikli çoğunluk olan
367 milletvekili olmaması ya da diğer partilerin seçime katılmaması hâlinde
herhangi bir adayın cumhurbaşkanı olamayacağı görüşü, Eski Yargıtay Cum-
huriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu tarafından dile getirildi. Mecliste 27 Ni-
san günü gerçekleşen seçimlerin ilk turuna muhalefetin de küçük desteğiyle
361 milletvekili katılmış ve 367 sayısının altında kalınmıştı. Aynı gün saat
23.17’de Genel Kurmay Başkanlığının resmî internet sitesinin Basın Açıkla-
maları ve Duyurular kısmında, daha sonradan “e-muhtıra” olarak adlandırıla-
cak olan bir bildiri yayınlandı (Görsel 8.5).
Muhtırada laiklik konusundaki hassasiyetinden bahseden TSK, Kutlu Doğum
Haftası faaliyetleri sırasında ortaya çıkan başörtülü kızların görüntülerinden
ve onların ilahi okumalarından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Düşün ve Tartış
12 Mart 1971 Muhtırası ile 27 Nisan 2007 E-Muhtırası’nın benzer ve
farklı yönleri nelerdir?
Bu kutlamaların 23 Nisan ile aynı döneme denk gelmesini “devletin temel de-
ğerlerini aşındırmak için bitmez tükenmez bir çaba içinde olan bir kısım çev-
relerin” hususi gayretlerine bağlayan TSK, “dinî duyguların istismar edildiği”
açıklamasını yaptı. Yaşanan gelişmelerin “sözde değil özde rejime bağlılık”
ilkesine bağlanmasıyla cumhurbaşkanlığı seçimine ve hükûmetin iç işlerine
tamamıyla müdahale edilmekteydi. Yayınlanan bildiri bu yönüyle bir muhtıra
hüviyetine bürünmekteydi.
Laikliğin tartışılmasından endişe duyulduğunun ifade edilmesiyle devam
eden e-muhtırada “Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, ‘Ne
mutlu Türküm diyene!’ anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuri-
yeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır.” diye sert ifadelerde bulunulmuştu. Görsel 8.5: 27 Nisan E-Muhtırası
Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte kamuoyunda ortaya çıkan laiklikle
ilgili tartışmalarda TSK’nın taraf olduğu ve laikliğin kesin savunuculuğunu
üstlendiğini vurguluyordu. “Türk Silahlı Kuvvetleri, bu niteliklerin korunma-
sı için kendisine kanunlarla verilmiş olan açık görevleri eksiksiz yerine getir-
me konusundaki sarsılmaz kararlılığını muhafaza etmektedir ve bu kararlılığa
olan bağlılığı ile inancı kesindir.” ifadesiyle bildiri noktalanıyordu.
28 Nisan’da, Hükûmet Sözcüsü Cemil Çiçek, bu bildiriye karşı hükûmet adı-
na açıklama yaptı (Görsel 8.6). Cemil Çiçek: “Başbakanlığa bağlı bir kurum
olan Genelkurmay Başkanlığının herhangi bir konuda hükûmete karşı bir
ifade kullanması, demokratik hukuk devletinde düşünülemez. Genelkurmay
Başkanlığı, hükûmet’in emrinde, görevleri anayasa ve ilgili yasalarla tayin
edilmiş bir kurumdur…” sözleriyle hükûmetin TSK’nın siyasete karışmasına
karşı çıktığını ilan etti.
Yapılan basın açıklamasında ayrıca demokratik yolla seçilen hükûmete karşı
yapılan bu demokratik olmayan müdahaleye boyun eğilmeyeceği kararlılığı Görsel 8.6: Cemil Çiçek’in
vurgulanıyordu. açıklamasıyla ilgili gazete haberi
Gazeteci-yazar Uğur Mumcu
TEMA Vakfı kuruldu. suikast sonucu öldürüldü.
1992 1993
24 Ocak 231