Page 14 - T.C. İnkilap Tarihi ve Atatürkçülük | 8.Ünite
P. 14

XXI. YÜZYILIN EŞİĞİNDE TÜRKİYE VE DÜNYA





                                               Yavuz Turgul’un yönettiği ve senaryosunu yazdığı Eşkıya filmi, 1996-1997
                                               sezonunda 2 milyon 568 bin 339 kişi tarafından izlendi. Böylece Türk sine-
                                               ması için yeni bir umut doğdu (Görsel 8.11).
                                               1990’lı yıllarda genç bir yönetmen kuşağı ortaya çıktı. Önceleri kısa filmlerle
                                               ve senaryolarla varlık gösteren bu kuşak zamanla Türk Sineması’na yeni bir
                                               soluk getirdi. Sinemanın izleyici profili değişti, sinemacıların anlatımlarında
                                               belirgin değişiklikler gözlemlenmeye başladı.

                                               2004’te, 5224 sayılı “Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırıl-
                                               ması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun” çıkarıldı. Bu kanun Türk Sineması
                  Görsel 8.11: Yavuz Turgul    için bir dönüm noktası oldu. Bu yasa ile uluslararası değerlendirme ve sınıf-
                                               landırma sistemine geçildi. Film üretiminde ve yerli film seyirci sayılarında
                                               artış yaşanmaya başladı. Bu artış, tüm film yapımcılarının ilgisini çekerek
                                               sinema sektörüne bir ivme kazandırdı.
                                               2016  yılında  yerli  sinema  sektörü,  sadece  vizyon  gelirleriyle  690  milyon
                                               TL’lik  bir  gelir  elde  etti.  Sinema  sektörünün  toplam  büyüklüğü  3  milyar
                                               TL’ye ulaştı.
                                               1990’lı yıllarda Türkiye’de başlayan liberalleşme ve medyanın gelişimi, mü-
                                               zik alanında pop müzik tarzının gelişmesini sağladı. 1980’lerde egemen olan
                                               arabesk müziğin toplumsal temalar içeren sözleri ve melankolik müziği, artık
                                               yerini salt aşk temaları işleyen neşeli müziklere bıraktı.

                                               1990’lı ve 2000’li yıllarda Türkiye’de spor alanında önemli gelişmeler ya-
                                               şandı. Bulgaristan Türklerinden Naim Süleymanoğlu, Türklere yapılan bas-
                                               kılardan kurtulmak ve Türkiye adına müsabakalara katılabilmek için 1986’da
                                               Avustralya’da düzenlenen Dünya Halter Şampiyonası’nda Türkiye Büyükel-
                                               çiliğine sığınarak Türkiye’ye iltica etti (Görsel 8.12).

                                               1993 Dünya Şampiyonası’nda üç altın madalya kazanmasının yanı sıra, iki
                                               dünya  rekoru  kıran  Süleymanoğlu,  1994’te  Bulgaristan’da  yapılan Avrupa
                                               Halter Şampiyonası’nda sadece üç kaldırış yaparak üç dünya rekoru kırdı.
                                               1988 Seul, 1992 Barcelona ve 1996 Atlanta olimpiyatları olmak üzere üç kez
                      Görsel 8.12: Naim        olimpiyat şampiyonu olan Naim Süleymanoğlu, Türkiye’nin güreş sporu dı-
                       Süleymanoğlu            şında olimpiyatlarda altın madalya kazanan ilk sporcusu oldu. Naim Süley-
                                               manoğlu halter kariyeri boyunca 46 dünya rekoru kırdı.

                                               1999-2000  futbol  sezonunda  UEFA  Kupası’nda  oynama  şansını  elde  eden
                                               Galatasaray Futbol Kulübü, bu kupayı kazanarak ilk kez bir Avrupa kupasını
                                               Türkiye’ye getiren Türk takımı oldu.

                                               2002’de Güney Kore ile Japonya’nın ortaklaşa düzenlediği Dünya Kupası’na
                                               Türkiye A Millî Futbol Takımı, 48 yıl aranın ardından turnuvaya ikinci kez
                                               katılma başarısı gösterirken aldığı dünya üçüncülüğüyle de tarihî bir başarıya
                                               imza attı.
                                               Bilim alanında ise en büyük başarı bir Türk bilim adamının 2015 yılında No-
                                               bel Kimya Ödülü’nü kazanmasıyla gerçekleşti. 1979’dan itibaren çalışma-
                                               larını ABD’de sürdüren Prof. Dr. Aziz Sancar, kanser hastalığı konusunda
                                               yaptığı önemli çalışmalar ve hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını
                                               haritalandıran araştırmaları sayesinde 2015 Nobel Kimya Ödülü’ne layık gö-
              Görsel 8.13: Prof.Dr. Aziz Sancar Nobel  rüldü (Görsel 8.13).
                    kimya ödülünü alırken


                                                                             Güney Afrika Cumhuriyeti’nin ilk siyahi
                      RTÜK Yasası mecliste kabul edildi.                  Devlet Başkanı Nelson Mandela göreve başladı.
                                      1994                                                     1994

               236
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19