Page 6 - Türk Dili ve Edebiyatı 10 | 6.Ünite
P. 6
6. ÜNİTE
KARAGÖZ : Kim bilmez onu yahu!
HACİVAT : Nedir bu bakayım?
KARAGÖZ : Bu, kırmızı minare işte.
HACİVAT : Değil efendim, bu yenir.
KARAGÖZ : Eee?
HACİVAT : Bu yenir.
KARAGÖZ : Evet, minare yenmez… Ne o, Hacivat?
HACİVAT : Efendim, “havuç”.
KARAGÖZ : Eee?
HACİVAT : Havuç.
KARAGÖZ : Sen de benden tokatları ye avuç! (Vurur.)
HACİVAT : Karagözüm, bir tane daha söyliyeceğim. Bilemezsen karış-
mam.
KARAGÖZ : Söyle bakalım.
HACİVAT : “Bir ufacık fıçıcık, içi dolu turşucuk”.
KARAGÖZ : Onu bilirim yahu, Allah Allah!
HACİVAT : Efendim?
KARAGÖZ : Bilirim.
HACİVAT : Nedir efendim?
KARAGÖZ : Turşu fıçısı.
HACİVAT : Değil efendim.
KARAGÖZ : Fıçı turşusu.
HACİVAT : Değil, canım.
KARAGÖZ : Lahana turşusu.
HACİVAT : Canım, değil.
KARAGÖZ : Pırasa turşusu.
HACİVAT : Değil, canım.
KARAGÖZ : Turşuların turşusu.
HACİVAT : Karagözüm, değil. “Bir ufacık fıçıcık, içi dolu turşucuk”.
KARAGÖZ : Adam turşusu.
HACİVAT : Yani adam turşusu olur mu?
KARAGÖZ : Maşallah!
HACİVAT : Nasıl oluyor o?
KARAGÖZ : Benim gibi öyle iki saat, iki buçuk saat meşalenin arkasın-
da, karşısında, ondan sonra habire bağırıp çağırırsa adam
turşusu olmaz mı, Hacivat?
HACİVAT : A Karagözüm öyle değil. Benim sana söylediğim bilmece,
efendim, hastalara şifâ, dertlilere devâ…
(…)
KARAGÖZ : Onu bildim.
HACİVAT : Ne o?
KARAGÖZ : Aksaray Hamamı.
HACİVAT : Öyle değil efendim… Şimdi, Karagözüm, seninlen buradan
kalksak…
KARAGÖZ : Evet.
HACİVAT : Bir misafirliğe gitsek.
KARAGÖZ : Gitsek.
218