Page 7 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | 7.Ünite
P. 7
Tiyatro
Urfa’dan kaçırılıp getirilen genç bir kadın, Musa’dan yardım ister. Musa, bu kadının Nigâr
olduğunu anlar. Nigâr’ı kurtaracağını ve Behram’a kavuşturacağını söyler. Musa, Nigâr’dan
söylediklerini yapmasını ister. Önce kıza peri dili adını verdiği birtakım sözler öğretir, adının peri
dilinde Nemut olduğunu söyler ve saraya gittiğinde bu dilden başka bir dil kullanmamasını ister.
Haberleşmek için de ona bir güvercin verir. Haberleri peri dilince yazmasını söyler.
Rakım Ağa kuşçubaşılıkla yetinmeyip vezirlik almak veya vali olmak için elinden gelen her şeyi
yapar. Eğer Nigâr saraya kabul edilirse amacına ulaşacaktır. Sonunda saraya çağrılan Nigâr, bunu
güvercin ile Musa’ya haber verir. Nigâr, sarayda Musa’nın istediği gibi peri dilinde konuşunca be-
ğenilmez.
Sarayda hükümdarın zümrütlü hançeri kaybolmuştur. Hükümdar, hançerinin derhâl bulun-
masını emreder. Saraydaki görevlilerin akıllarına Fermanlı Deli Hazretleri gelir. Fermanlı Deli
Hazretleri saraya davet edilir. Nigâr’ın Musa’ya haber vermek için gönderdiği güvercin de saraya
gelir. Hükümdar kuşu görür ve bu kuşun ayağındaki kâğıdı merak eder. Kuşçubaşıdan onun yaka-
lanmasını ister. Saraya gelen Musa, Nigâr ile karşılaşır ve Nigâr’dan oyuna devam etmesini ister.
Musa, sarayın peri padişahı tarafından kuşatıldığını ve güvercindeki mektuba cevap verilmezse
peri padişahının hükümdarın düşmanları ile ittifak edeceğini söyler. Bir de peri padişahının Ne-
mut adındaki cariyesini geri istediğini belirtir. Musa üç kez Nemut diyerek Nigâr’ı çağırır. Nigâr,
yakaladığı güvercinle saklandığı odadan çıkar. Güvercindeki mektup hükümdara sunulur fakat
hükümdar mektubu okuyamaz. Hükümdar, Nigâr’ın saraydan gönderilmesini emreder. Musa’nın
oyunu ile Nigâr kurtulur ve Behram’a kavuşur. Musa’ya da müneccimbaşılık görevi verilir fakat
Musa, peri padişahının buna izin vermeyeceğini söyleyerek görevi kabul etmez.
Musahipzade Celâl, Fermanlı Deli Hazretleri
Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları
alazlamak: Bir şeyin yüzünü alevden geçirmek, iltimas: 1. Haksız yere, yasa ve kurallara uymak-
aleve tutmak. sızın kayırma; arka çıkma. 2. Birine herhangi
bir konuda öncelik ve ayrıcalık tanıma.
dubara: Aldatmaca.
irtikâp: 1. Kötü iş yapma, kötülük etme. 2. Yiyi-
eblehane: Akılsızcasına, ahmakçasına.
cilik. 3. Yalan söyleme, hile yapma.
eracif: Yalan sözler, uydurmalar.
mütesellim: Tanzimat’tan önce beylerbeyi ve
havas: (metinde) Büyücü. sancakbeylerinin, bölgelerindeki sancak ve
huddam: (metinde) Cinlerden olan hizmetçi. ilçeleri kendi adlarına yönetmekle görev-
lendirdikleri kimse.
Metin ve Türle İlgili Açıklamalar
Tiyatro; sahnede, bir seyirci topluluğu önünde oyuncular tarafından canlandırılmak üzere yazılan
edebî türdür. Bu türün oynanma sanatına ve oynandığı yere de tiyatro denir.
Dramatik örgü, yer (mekân), zaman, çatışma ve kişiler tiyatronun yapı unsurlarıdır. Tiyatro eserle-
rinde olayların gelişimine göre ana bölümler (perde) ve bu ana bölümlerin içindeki küçük bölümler
(sahne) belirlenir. Perde başlarında yer, dekor, zaman ve kişilerle ilgili bilgiler verilir. Anlatım genellikle
diyalog şeklindedir, oyuncuların rol gereği gerçekleştireceği davranışlar Fermanlı Deli Hazretleri adlı
metinde olduğu gibi yay ayraç içinde gösterilir:
Musa — (Bayram’ın yüzüne dikkatle bakar) vay Bayram Ağa.
Bayram — (Hayreti artarak) rüya mı görüyorum. Sen sağ mısın?...
203