Page 10 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | 7.Ünite
P. 10

7. Ünite


                  Hazırlık

                  Kişisel çıkarlar ile milletin çıkarları çatıştığında farklı tutumlar izleyen kişilerin davranışları nasıl
               değerlendirilmelidir? Tartışınız.



                                                   SÖNMEYEN ATEŞ

                                     Anadolu’da Kurtuluş Savaşı’nın yaşandığı günlerde varlıklı ve nüfuzlu
                    2. Metin      birkaç aile İstanbul’dan İtalya’ya kaçmıştır. Roma’da bir otelde kalan bu ai-
                                  leler, lüks yaşantılarını devam ettirebilmek için farklı iş ilişkileri peşindedir.
                                  Ailelerden biri (eski Paşa Seyfeddin Bey, kızı Neriman Hanım ve damadı Fuat
                                  Bey), Millî Mücadele’de ihtiyaç duyulan askerî mühimmatın tedarikinde İtal-
                                  yanlarla Ankara Hükûmeti arasında komisyonculuk yapmaktadır. Fuat Bey
                                  millî hislerini bir ölçüde korumuştur. Ailenin millî hislerini bütünüyle yitirmiş
               diğer üyeleri ise Anadolu’nun içinde bulunduğu koşullardan azami derecede yararlanmak heve-
               siyle mühimmat için Ankara Hükûmeti’nden yüksek fiyat istemektedir.
                  Aşağıdaki bölüm, Ankara’dan gelen temsilcilerle yapılan görüşmeden sonra aile üyelerinin kendi
               aralarındaki değerlendirmelerinin aktarıldığı sahneden alınmıştır.


                                                     BİRİNCİ PERDE
                                                    DÖRDÜNCÜ MECLİS
                                                  Neriman, Seyfeddin, Fuat
                  (...)
                  NERİMAN — Allah kahretsin, gündüzki esvapları, kıyafetleri de neydi! Oteldeki halktan utandım.
               Hazır elbise satan bir mağazadan alıp sırtlarına geçirmişler!

                  SEYFEDDİN — Vapurda, trende ikinci mevkide seyahat ediyorlarmış. Burada da adını kimsenin
               bilmediği han gibi bir otele inmişler. Tamamıyla aç adamlar!

                  FUAT — Aç adamın mutlaka kendisini satması mı icab eder? Paranın tadını alan toklar daha çok
               satılık oluyorlar. Evet, üstleri başları ve buradaki vaziyetleri çok mütevazı. Fakat Ankara’nın içinde
               bulunduğu vaziyeti unutmayalım. Bu kadar mahrumiyet ve müşkülât içinde cengeden bir hükûmet
               adamlarını debdebe ve tantana içinde gezdirip yaşatamaz ya!
                  SEYFEDDİN — Oğlum, bunlar bizim düşüneceğimiz bir mesele değil. Biz bu işte kendi menfaatı-
               mızı düşünüp müdafaa etmeliyiz. Bu iş istediğimiz şekilde olursa ekalli altmış bin lira komisyon var!

                  NERİMAN — Beyefendiye bugünlerde bir vatanperverlik âriz oldu. Nihayet ben de vatanıma düş-
               man değilim. Fakat iş iştir. Baba, başka bir grupla anlaştıklarına ihtimal veriyorsun. Şu halde onları
               bırakıp bizimle anlaşmaları da pekâlâ kabildir.

                  SEYFEDDİN — Yani kendilerine bir hisse verileceğini ihsas mı edelim diyorsun?
                  NERİMAN — Evet.

                  FUAT — Bunu herhalde benden beklemeyiniz. Kendiniz söyleyiniz. Fakat tabiî alacağınız cevabın
               tahammül edilmez bir şey olabilmesi ihtimalini de hesap ederek!

                  (...)
                  Fuat; karısı ve kayınpederinin ısrarı sonucu mühimmat tedariki görüşmeleri için Ankara’ya gi-
               der. Amaç mühimmatın kendileri aracılığıyla tedarikini sağlayarak yüksek kazanç elde etmektir.
               Mustafa Kemal’in Meclis’teki bir konuşmasını dinleyen Fuat, bundan çok etkilenir ve Ankara’ya
               geliş amacından pişmanlık duyar.




         206
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15