Page 7 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 | 4.Ünite
P. 7

ROMAN



                Adnan kaşlarını çattı; eski edebiyatçılığından kalan üslupla, “Bak bana Tevfik Hoca” dedi; “aramızda
             çok eski hukuk var, ben sana elimden gelen her iyiliği yaparım, fakat elim eline değmemek şartıyla!”
                Tevfik Hoca, bu edebiyata güldü, güldü, “Senin bugün ukalalığın üzerinde, ben münasip bir zamanda
             yine gelirim; anlaşırız!” dedi, gitti.


                Adnan’ın bu iyi günlerinde Belkıs, onunla evlenmeyi kabul eder. Adnan ve Belkıs evlenirler ve Nişan-
             taşı’nda bir konak tutarlar. Adnan, çok sevdiği Belkıs’a kavuşmuştur ama onun dünyasına bir türlü gire-
             memektedir, aralarında hep bir mesafe vardır.
                Birinci Dünya Savaşı bitmiştir ve mütareke günleri başlamıştır. Adnan, arananlar arasındadır ve sak-
             lanmaktadır. Adnan, bu zor günlerde hem parasını hem karısını kaybeder. Parası için Adnan’la evlen-
             miş olan Belkıs, zengin bir Rus prensiyle yakınlaşmıştır. Adnan’la Belkıs boşanırlar.
                Mustafa Kemal, Samsun’a çıkmıştır. Ortalık karmakarışıktır. Adnan’ın tanıdığı birçok kişi hem yurt
             dışında hem yurtta bir çürüme içinde yok olmaktadır.
                Adnan, Tepebaşı’nda bir otelde kalmaktadır. O günlerde, eski dostlarından bir prensin daveti üzerine
             onların köşküne taşınır. Dört gözle Ankara’dan kendisine gelecek olan vekillik davetini bekler ama Ad-
             nan artık kimsenin umurunda değildir.
                Adnan kaldığı bu köşkte Süheylâ ile karşılaşır ve sonrasında evlenir. Adnan veremdir. Tekrar avukat-
             lığa dönse de bütün müşterilerini kaybetmiştir. Süheylâ, eşinden gizli verdiği paralarla bütün işleri dön-
             dürmektedir. Bir çocukları olur ve adını Salim koyarlar.
                Adnan’ın hastalığı ilerlemiştir ve yazıhanesini kapatmak zorunda kalır. Artık bütün zamanını evde
             geçiren Adnan’ın son günleridir. Adnan, kısa bir süre sonra ölür ve cenazesi çok az kişinin katılımıyla
             kaldırılır.
                Süheylâ’nın yaşamında ise artık oğlu Salim vardır. Adnan, acı hatıralarıyla geçmişte kalmıştır.

                                                                           Mithat Cemal KUNTAY, Üç İstanbul




                METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI

                bedbaht     : Mutsuz, talihsiz.
                meziyet     : Bir kişi veya nesneyi benzerinden üstün gösteren nitelik.
                muvaffak    : Başarmış, başarılı.
                muzip       : Şaka etmekten hoşlanan.
                müşir       : Mareşal.

                nazır       : Bakan.
                nikbin      : İyimser.
                tabiat-ı eşya  : Eşyanın doğası.
                tatbik etmek : Uygulamak.
                uzviyet     : Organizma.







                  METİN VE TÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

                 Okuduğunuz metin, Mithat Cemal Kuntay’ın 1938 yılında yayımlanan Üç İstanbul adlı romanından
               alınmıştır. Yazar; eserde bir bölümünü yakın çevresinden seçtiği kahramanlarla II. Abdülhamit, II. Meş-
               rutiyet ve Mütareke dönemlerinin İstanbul’unu anlatmıştır. Romanda Adnan karakteri üzerinden top-
               lumun yaşamış olduğu bu üç ayrı dönem ve bu dönemlerde meydana gelen değişim ele alınmıştır.







                                                                                                    153
   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11   12