Page 11 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | 7.Ünite
P. 11

Biyografi / Otobiyografi




               tanıtılan kişinin sosyal çevresi, edebî kişiliğiyle ilgili bilgiler, sanatı üzerine değerlendirmeler ve eser-
               lerinden örnekler bulunur. Hâtime bölümünde eserin bitiş tarihi, yazılış süreci ile ilgili bilgiler, dö-
               nemin padişahına veya önde gelen devlet adamlarına dualar, eserdeki kusurlar için af isteği yer alır.
               Tezkireler çoğunlukla yazarlarının adıyla anılır. Tezkirede şairler genellikle alfabetik olarak sıralanır.
                  Nesnel bir tutumla, açık ve sade bir dille, bilgi vermek amacıyla yazılan biyografilere göre tezki-
               reler; öznel bir tutumla, övgü veya yergi amacıyla kaleme alınmıştır. Tezkirelerde yazarlar, genellikle
               sanat güçlerini göstermeye çalışmış; seci, aliterasyon, tezat ve tenasüplerle süslenmiş; sanatlı bir dil
               kullanmıştır.

                  Türk edebiyatındaki ilk şairler tezkiresi Çağatay şairi Ali Şîr Nevâî’nin yazdığı Mecâlisü’n-Nefâis’tir.
               Anadolu sahasında yazılan ilk şairler tezkiresi Sehî Bey’e ait olan Heşt Behişt’tir. Türk edebiyatındaki
               tanınmış tezkireler arasında Latîfî’nin Tezkiretü’ş-Şuarâ, Ahdî’nin Gülşen-i Şuarâ, Âşık Çelebi’nin Meşâi-
               rü’ş-Şuarâ, Kınalızâde Hasan Çelebi’nin Tezkiretü’ş-Şuarâ adlı eserleri sayılabilir.

                  Metni Anlama ve Çözümleme

                1. Enverî adlı metnin tür özelliklerini belirleyiniz.

                2. Tezkire türünün oluşumunda sözlü ve yazılı kültürün, toplumsal değişmelerin etkilerini belirleyiniz.
                3. Metinde yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz.

                4. Metinde yazar, söz konusu şairi tanıtırken hangi edebî sanatlardan yararlanmıştır?
                5. Enverî adlı metni Cenevre adlı metinle tür, biçim, içerik, dil ve üslup bakımından karşılaştırınız.



                  Yazarın Biyografisi

                  Ahdî (16. yy.): Bağdat’ta doğan Ahdî, öğrenimini doğduğu yerde tamamladıktan sonra 1552
               yılında İstanbul’a geldi. Burada birçok şair ve bilginle tanışma imkânı bulan Ahdî, Şehzade Selim’in de
               yardım ve desteğini aldı. On bir yıl sonra memleketi Bağdat’a dönen yazar, İstanbul’da edindiği geniş
               birikimle Gülşen-i Şuarâ adlı şairler tezkiresini yazdı. Tezkiresine Kanuni Sultan Süleyman ve II. Selim
               döneminin şairlerinin yanı sıra Bağdat ve İran’da yetişen Türk şairlerini de aldı. Tezkire yazarlığıyla
               tanınan Ahdî’nin Türkçe ve Farsça şiirleri de vardır.



                                                       Dil Bilgisi

                1. Aşağıdaki parçada fiileri bularak bunların parçadaki işlevlerini belirleyiniz.

                  İsviçre’nin kışı başka, yazı başka güzel. Kışın, bembeyaz gıcır gıcır bir kar dünyayı kaplamış; yazın her
               tarafta alabildiğine yemyeşil otlar, rengârenk çiçekler fışkırır, Leman gölü ise yaz kış mavi ile yeşil arası. Kı-
               şın kaygan olur yamaçlar, tepelerden göle doğru tahta kızaklarla hızlı inişler yapılır, karlarda yuvarlanılır.

                  Babam Cenevre’ye dönüp uzunca kalışlarında, bilhassa yazın yandan çarklı beyaz bir vapurla, Lozan’a,
               Montrö’ye gidilir, büyük otel “tatili” yapılırdı.

                2. “Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına virgül konur.” Cenevre adlı
                  metinde bu kurala uygun örnekler bulunuz.
                3. Cenevre adlı metinde günümüz yazım kurallarına uymayan kullanımları tespit ederek bu du-
                  rumun nedenini açıklayınız.






                                                                                                               217
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16