Page 10 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | 7.Ünite
P. 10

7.  Ünite




                  Hazırlık

                  Çok eski dönemlerde dahi biyografiye benzer türde eserler verilmesi hakkında neler söylenebilir?
               Tartışınız.



                                                         ENVERÎ

                                     İstanbullı’dur. Evsâfın işitdügümüz şu’arâdandur. Bârgâh-ı mu’allânun kun-
                                  baracı bölügünden imiş. Hadd-ı zâtında ag u kara okumamış ‘âmîdür amma
                    3. Metin
                                  âteş-bâzlık san’atinde hemân bir çakım kav ve bir pâre yanar od imiş. Her bir
                                  zamânda bir dürlü reng ile fitil otları peydâ itmede mâhir ve imdâd-ı himmet
                                  ile cârî mürekkeb düzmege kâdir ve şûh-tab’-ı nedîm ü zarîf ve yâr-ı latîf oldugı
                                  ecilden kendü hasb-i hâlîn bir matla’da derc itmiş budur yazıldı. Matla’

                                     Zülfünle hatun ‘ilm-i vefâ bahsin ider hep
                                     Biri kara câhil birisi cehl-i mürekkeb

                                     (...)
                                                                         Bağdatlı Ahdî, Gülşen-i Şu’arâ




                  Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları

                ‘âmî: İleri gelenlerden olmayan, avam.        kav: Ağaçların gövdesinde veya dallarında ye-
                                                              tişen, bir tür mantardan elde edilen ve çabuk
                âteş-bâzlık: Ateşle oynayan.
                                                              tutuşan, süngerimsi madde.
                bârgâh-ı mu’allâ: 1. İzinle girilecek yer. 2. Padi-
                şah divanhanesi.                              kunbaracı bölüğü:  Osmanlı ordusunda topçu
                                                              bölüğü.
                cârî: 1. Akıcı. 2. İnsanlar arsında itibarlı.
                                                              matla: Gazel ve kasidelerde ilk beyit.
                cehl-i mürekkeb: Bilmediği hâlde kendini bilmiş
                sayma.                                        od: Ateş.
                derc itmek: Toplamak, içine almak.            pâre: Parça.
                                                              peydâ itmek: Açığa çıkarmak.
                ecil: Geriye bırakılan.
                                                              şu’arâ: Şairler.
                evsâf: Vasıflar, sıfatlar.
                hasb-i hâl: Sohbet.                           şûh-tab’-ı nedîm ü zarîf:  Özgür ruhlu, parıltılı,
                                                              nazik tavırlı sohbet arkadaşı.
                imdâd-ı himmet: Yardım etme gayreti, isteği.
                                                              yâr-ı latîf: Nazik, ince ruhlu dost.


                  Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

                  Tezkire

                  Eski dönemlerde önemli kişilerin, özellikle şairlerin hayatlarının anlatıldığı; eserlerinden örnekle-
               rin verildiği düzyazı türüdür. Günümüzdeki biyografik-antolojik eserlere benzeyen tezkireler bir tür
               edebiyat tarihi çalışması da sayılabilir. Tezkireler genellikle mukaddime (giriş), şairlerin ve eserlerinin
               tanıtıldığı asıl metin ve hâtimeden (bitiş) oluşur. Mukaddimelerde eserin sunulduğu kişiye övgüler,
               dönemin şiir anlayışı ve eserin yazılma nedeni hakkında bilgiler bulunur. Asıl metin bölümünde,




      216
   5   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15