Page 75 - Özel Eğitim İhtiyacı Olan Öğrenciler
P. 75

ÖZEL EĞITIM IHTIYACI OLAN ÖĞRENCILER

               Genel gelişim alanlarına detaylı olarak bakıldığında tüm gelişim alanlarında yetersizlikten etkilenme
        derecesine bağlı olarak GY olan bireylerin birbirinden farklı düzeylerde performans gösterdiği bilinmektedir.
        Bu durum, görme yeterliliği açısından da geçerlidir. Az gören bireylerin görme yeterlilikleri; işlevsel görme ye-
        terliliği, erken eğitim alıp almama, çevresel destek veya eğitim ortamları gibi faktörlere bağlı olarak farklılaşa-
        bilmektedir (Çakmak, 2011; Varol, 1996).
               Görme düzeyi olarak tamamen görme kaybı yaşayan bireylerin, toplam GY olan bireyler içerisinde
        küçük bir grubu oluşturduğu bildirilmektedir. Belirli oranda da olsa birçok GY olan birey, görme duyusundan
        yararlanmaktadır. Ancak GY olan bireylerde işitsel ve dokunsal öğrenme stili oldukça baskındır. İşitsel ve do-
        kunsal öğrenme stilinin baskın olması, tüm GY olan bireylerin örneğin müzik alanında oldukça yeterli olabilece-
        ği anlamına gelmemelidir.

               Gelişim alanlarından bilişsel gelişim alanında erken çocukluk döneminden başlayarak GY olan birey-
        lerde sınırlılıklar gözlenebilir. Nesne takibi güçlüğü, elini nesnenin dokunulduğu anda dokunulduğu yöne doğru
        çevirme, nesnenin yeri değiştiğinde gelişigüzel arama, düzenli olarak nesnenin en son bulunduğu yerde arama,
        sadece sesle arama, parmaklarını sıkıca kavrama hareketleri yapma, ses ipucundan destek almaya çalışma,
        ses gelen yerden farklı yerde arama gibi davranış özellikleri, GY olan bireylerin, tipik gelişim gösteren akranları
        gibi tesadüfi olarak çevreyi görsel yolla keşfederek bilgi edinimi süreçlerini olumsuz etkilemektedir. Çevreye
        ilişkin bilgilerin organize edilememesi bu olumsuz durumlardan biridir (Ferrell, 1996). Özellikle GY olan birey-
        lerde nesneleri veya nesnelerin özelliklerini dokunarak ayırt etmenin baskın bir keşfetme stili olması, varlıklar
        arası ilişkilerin ayırt edilmesini güçleştirmektedir. Bu durum, kavram gelişiminde gecikmelere yol açmaktadır.
        Örneğin yoğun olarak işitsel veya dokunsal uyaranlara destek duyulması, benzer nesnelerin eşlenmesi veya
        sınıflanmasını güçleştirebilmektedir. Erken çocukluk döneminde, GY olan bireyler bilişsel gelişim alanı dışında
        büyük ve küçük motor gelişimi başta olmak üzere dil ve sosyal duygusal gelişiminde sınırlılıklar gösterilebilir.
               Okul öncesi ve okul dönemi ile yetişkinlik dönemindeki GY olan bireylerde akranlarına oranla akademik
        ve sosyal becerilerin ediniminde sınırlılıklar gözlenebilir. Okuma Yazma becerilerin kazanılmasında destekleyici
        materyallere gereksinim duyabilmektedirler. Ayrıca akademik olarak matematik, hayat bilgisi veya sosyal bil-
        giler gibi içerik olarak soyut kavramların baskın olduğu öğrenme alanlarında işitsel veya dokunsal olarak ko-
        laylaştırıcı ve somutlaştırıcı destekleyici materyallere gereksinim duyabilmektedirler. Sosyal ve duygusal olarak
        yardım isteme, özür dileme, teşekkür etme, paylaşma gibi becerilerin sergilenme düzeyleri, akranlarına oranla
        daha düşük düzeyde seyretmektedir (Özkubat ve Özdemir, 2012).

































                                                                                                         75
   70   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80