Page 52 - DESEN 12
P. 52

1. ÜNİTE                                                                                                                                                               DESEN ÇALIŞMALARINDA DUYGULARIN İFADESİ




            Maniyerizm ile başlayan ve Barok ile devam eden süreçte sanatçıların öz portre çizimleriyle kendi
            yüzlerini de çalıştıkları görülmektedir. Çünkü öz portre izleyenin değil ressamın kendi duygusal
            kaygılarına cevap verir. Öz portrenin ilk izleyeni de resmini yapan ressamdır. Bu nedenle sanatçı
            kendi duygularını herhangi bir aracıya gerek duymadan doğrudan aktarabilir.
            Öz portreler bu anlamda sanatçının kendisine ayna tuttuğu, duygularını ve ruhsal durumunu iz-
            leyenlerle doğrudan paylaştığı bir alan olarak görülebilir. Öz portreler sanatçının dış görünüşü,
            ruhsal durumu ve kişiliği hakkında da izleyiciye bilgi verir.

            Rembrandt van Rijn (Rembrent van Riyın) kendisinin bilinen en az yetmiş beş portresini yapmıştır.
            Zorlu yaşamının izleri yüzündeki değişimle açıkça görülebilir. Sanatçı son dönem portrelerinde,
            yakalandığı hastalığın izlerini resimler. Portrelerdeki bu farklılıklar sadece yüz anatomisinin deği-
            şikliğini göstermekle kalmaz hastalığın yüzünde oluşturduğu değişiklikleri de gözler önüne serer.
            Yüzündeki bu değişim ağır ruhsal durumunu da açığa çıkarmaktadır (Görsel 1.69 ve1.70).


































            Görsel 1.69:  Öz portre, 1659, Rembrandt Van Rijn,   Görsel 1.70:  Öz portre, 1661, Rembrandt Van
                       Ulusal Sanat Galerisi, ABD                Rijn, Rijks Müzesi, Hollanda

            Klasik Dönem ve özellikle de romantizm sanat anlayışı, insan yüzünün benzerliğine çok önem
            vermiştir. 1839 yılında fotoğrafın keşfi ile birlikte, resmin bu gücü elinden alınmıştır. Ressama ait
            kişisel vurgular fotoğrafın yardımıyla yerini gerçeğin görünüşüne bırakmıştır. Fotoğrafın insan yü-
            zünde duyguları ve mimikleri gösteren durumu, portre sanatının farklı bir seviyeye ulaşmasına
            neden olmuştur.

            Fotoğrafın çok figürlü kompozisyonlardaki insan yüzlerinin farklı anlarını, jest ve mimiklerini bir
            arada göstermesi nedeniyle resimle rekabet etme gücü sağlamış ve bu görüntülerin mutlak ger-
            çekliği yakalamada en az hataya sahip olduğu görülmüştür. Böylece kişiyi kendisi yapan doğal
            anların ve mimiklerin yakalanmasına yönelik çabaların geliştiği söylenebilir.




          50
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57