Page 56 - DESEN 12
P. 56

Bremen Mızıkacıları
                  Bir zamanlar yaşlı ve yorgun bir eşek varmış. Sa-
                  hibinin onu artık daha fazla beslemek istemediğini
                  anlamış. “En iyisi buralardan gitmek.” diye düşün-
                  müş eşek. “Bremen’de şarkıcılık yaparım. Bazıları
                  anırmamı pek bir beğenirdi zaten.” diye söylenmiş
                  içinden.
                  Böylece bir sabah erkenden yola çıkmış. Bir süre
                  yürüdükten  sonra  iki  büklüm  bir  köpekle  karşılaş-
                  mış. “Artık sahibime avda yardımcı olamayacak ka-
                  dar yaşlandım.” demiş, köpek eşeğe. “Sahibim de
                  artık beni beslemiyor.” diye eklemiş. Eşek gülmüş.
                  “Benimle Bremen’e gelsene şarkıcı oluruz.” demiş.
                  Yola koyulmuşlar.
                  Çok geçmeden bir damın üzerinde üzgün oturan bir
                  kedi görmüşler. “Çok yaşlandım, fareler bile dalga
                  geçiyorlar.” demiş kedi. “Sen de bizimle gel.” demiş
                  eşek. “Sesin hala güçlü çıkıyor, şarkı söyleriz Bre-
                  men’de.”
                  Bağıra  bağıra  şarkılar  söyleyerek  yola  devam  et-
                  mişler.  Bir  çiftlik  evinin  yakınlarından  geçerken
                  kendi seslerinden yüksek bir sesle irkilmişler. “Kuk-
                  ku-ri-kuuuuuuuuu!... sonum geldi!” diyormuş, iri bir
                  horoz.  Sonra  eşek,  köpek  ve  kediye  yana  yakıla
                  anlatmış: “Bu akşam sahibimin konukları gelecek.
                  Öyle hissediyorum ki beni pişirip yiyecekler. “Eşek,
                  “Endişelenme, seninki gibi bir ses bize çok şey ka-
                  tar. Haydi gel şarkıcı olalım.” demiş.          Görsel 1.65: Bremen Mızıkacıları heykeli, Bremen, Almanya

                  Akşam olduğunda hepsi çok yorulmuş. Bir şeyler yemek ve uyumak istiyorlarmış. İlerde penceresinden ışık
                  süzülen bir kulübe görmüşler. Horoz uçup pencereden içeri bakmış. “Dört soyguncu görüyorum, nefis bir
                  sofranın başındalar.” demiş ve bir planı olduğunu belirtmiş. Birbirlerinin sırtına tırmanmışlar. En altta eşek,
                  sonra köpek, onun üstünde kedi ve nihayet en tepede de horoz, pencereye yaklaşıp çıkarabilecekleri en
                  yüksek sesle bağırmaya başlamışlar. “İmdaaaaaat! Bu bir hayalet!” demiş soygunculardan birisi. “Bence bir
                  canavar!” demiş ötekisi. “Bence cadılar bastı!” demiş diğeri. “Annemi istiyorum.” demiş sonuncusu. Bir kaç
                  dakika sonra dört şarkıcımız soygunculardan kalan sofradaymışlar.
                  Geceleyin onlar uyurken soyguncular geri gelmişler. Ama hayvanlar hazırlıklıymış. Soyguncular içeri girer
                  girmez, eşek “Şimdi!” demiş ve saldırıya geçmişler. Soyguncular bir daha hiç dönmemecesine kaçmışlar
                  oradan. Şarkıcılarımız da bu sevimli küçük kulübeye yerleşmişler. Bremen’e gitmeyi de bir süre ertelemişler
                  ama her gün şarkı söylemeyi unutmuyorlarmış. Eğer bir gün onları dinleme şansınız olursa Bremen sakin-
                  lerinin ne büyük bir tehlike atlattıklarını anlamanız güç olmaz (Görsel 1.65).


                  •   Desen elemanlarını kullanarak okuduğunuz metinde geçen kahramanlarla ilgili uygun bir kompozisyon
                      çiziniz.


                  Kullanılabilecek malzemeler

                  •   35x50 cm resim kâğıdı, resim kalemi, renkli resim kalemleri, silgi.










            54
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61