Page 14 - ESTETİK 11
P. 14

İnsanlığı, doğadan ve sosyal bağlarından koparması
                             pahasına teknolojinin, hayatı bütünüyle kuşattığı bu
                             çağda,  insanların  duygu  dünyasının  yoksullaştığını,
                             yanı sıra gitgide yalnızlaştığını görmek zor değil.
                          Neden Estetik?
                             İnsanlığın çılgınca tüketen bir varlığa dönüştüğü bu
                             hız ve haz çağında, bozulan denge yeniden nasıl ku-
                             rulacaktır?
                             “Eskiden  en  basit  insanların  bile  hat  ve  mimari
                             üzerinde çok zengin konuşmaları cereyan ediyordu.
                             Herkes biraz hattat, biraz müzisyen, biraz edebiyat-
                             çıydı…  Hatırlıyorum,  annemin  misafiri  hanımlar
                             Bursa’da  evlerin  renklerini  konuşurlardı.  En  büyük
                             tartışma  buydu.  Çivit  rengi  evini  beyaza  boyamak
                             isteyen komşusuna bir hanım şöyle der: “Ama sizin
                             sokakta şuraya ışık düşer, o ışık mavi renkle beraber
                             o kadar güzel ki beyaza boyarsanız kaybolacak…”di-
                             yor ‘bilge mimar’ Turgut Cansever.  Demek ki evinin
                             dış cephesini boyamak bile alelade ve keyfine göre
                             yapılan bir şey değil. Kendi içinde bir estetik duyarlı-
                             lık taşıyan kolektif aklı geride bırakmış olduğumuzu
                             imliyor Cansever, “ İnsanın dünyadaki esas vazifesi,
                             onu güzelleştirmektir.” sözünü yeniden hatırlatarak…
                             Belli  ki  çare,  yitirilen  estetik  duyarlılığın  yeniden
                             kazanılmasındadır.  Schiller’in  dediği  gibi;  doğa  ile
                             insanın akıl ve duygu dünyası arasındaki çatışmaya,
                             gerçek sanat ve estetik bilinç son verecek ve çorakla-
                             şan insanın dünyasını yeniden zenginleştirecektir…
                             Yaşadığı çevreden başlayarak, hayatın her cephesine
                             bir estetik bilinç ve duyarlılıkla yaklaşabilme olgun-
                             luğunu daha ziyade sanatçılarda görürüz. İncelmiş bir
                             zevk anlayışının yanı sıra zengin bir düşünce dünyası,
                             güçlü bir duygu ve duyarlılık sahibi olmak; yaptığı işi
                             sadece renklere, çizgilere, taşlara bir biçim vermekten
                             ibaret görmeyen sanatçıyı seçkin biri kılar.
                             Estetik bilinç olarak nitelendirilen bu hasletler, şüp-
                             hesiz bir Estetik eğitimi ve kültürü ile mümkündür.
                             Estetik eğitimi, şunları kazandırmayı hedefler:
                             •   Sanatta ki düşünce, üslup ve ifade zenginliğini
                                 keşfetme,
                             •   Sanat  eserlerini,  estetik  değerler  cephesinden
                                 okuyup yorumlayabilme,
                             •   Sanatsal çalışmalarda en başta estetik kaygının
                                 gözetilmesi gerektiğini öğrenme,
                             •   Kendi toplumunun kültürüne ve sanat değerle-
                                 rine önem verip, bunlara süreklilik kazandırma
                                 amacına sahip olma.









                    12
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19