Page 19 - ESTETİK 11
P. 19
Güzel sanat felsefesi olarak tanımladığı estetiğin
bir disiplin olarak şekillenmesinde önemli katkısı
bulunan bir diğer filozof da Hegel’dir (Görsel 1.4).
Güzel sanat üzerine derslerini içeren “Estetik” adlı
kitabında Hegel, sanatın anlamı ile sanatsal güzel-
liği öncelikli olarak konu edinmiştir.
Genellikle güzellik felsefesi olarak salt güzelin do-
ğasını anlamaya çalışan estetik, 19. yüzyıldan iti-
baren Hegel’in etkisi ve çeşitli sanat kuramlarının
gelişmesiyle sanatı ilgilendiren sorunlara ağırlık
vermeye başlamış, ilgisini daha ziyade güzel sa-
natlar üzerinde yoğunlaştırmıştır.
Günümüzde estetik, sanatın artık müze ve gale-
Görsel 1.4: Hegel rilerle sınırlı olmaktan çıkıp günlük yaşamın her
alanına yönelmesi düşüncesine ilgisini yöneltmiş
bulunuyor. Estetik artık daha çok günlük yaşama, insanın yaşam bütünlüğüne yönel-
miş; endüstride, kent ve çevre planlamalarında kullanışlılıkla (işlevsellikle) birlikte dü-
şünülmeye başlamıştır. Endüstriyel tasarım, kent ve çevre estetiği gibi alanlar estetiğin
insanın hayatını kuşatan bir bütünselliğe doğru yol aldığını göstermektedir.
OKUMA PARÇASI
TÜRKİYE’DE ESTETİK ÇALIŞMALARI VE İSMAİL TUNALI
Estetik konu ve problemler Yeni Çağ’dan itibaren iki farklı kategoride ele alınmış ve
tartışılmıştır: Birincisi edebiyat ve sanat eleştirisi, ikincisi ise bir felsefe disiplini ola-
rak felsefi estetik.
Bu iki kategori, Türkiye’de estetik düşüncenin tarihî gelişim süreci ve süreç içerisin-
de İsmail Tunalı’nın yerinin tespitinde belirleyici olmuştur. Türkiye’de estetik konu-
lar başlangıçta belagat (etkili konuşma sanatı) üzerinden yahut edebî tenkit türündeki
eserler vasıtasıyla ele alınırken daha sonraki dönemlerde tartışmalar “güzel” kavramı
ekseninde yürütülmüştür. Başlangıçta şair-edip çevrelerinde oluşan, zamanın Fransız
düşüncesine yönelik Türk düşüncesinin belirlediği bir çizgide ilerlemiş olan estetik
çalışmalar, Alman kökenli büyük estetik kuramlarla ancak son zamanlarda tanışabil-
miştir.
İsmail Tunalı öncesinde edebî tenkit/belagat yahut bediiyat altında tartışılan estetik dü-
şünceler, Tunalı ile felsefi estetik başlığı altında tartışılmaya başlanmış ve Avrupa’da,
özellikle de Almanya’da ortaya konulan estetiğe ilişkin teorik birikime yönelmiştir.
Bu süreçte Baumgarten, Kant, Schiller (Şiller), Schelling (Şellin), Hegel, Rosenkranz,
Fechner (Feşnar) gibi isimlere dikkat çekilmiştir. Bu bağlamda Türkiye’de estetik ça-
lışmalarının en önemli ismi olan İsmail Tunalı’ya kadarki süreci bediiyat başlığı altın-
da bir hazırlık aşaması olarak değerlendirmek gerekmektedir. İsmail Tunalı ile Tür-
kiye’de estetik düşünce, edebiyat/sanat eleştirisinden felsefi estetiğe evrilerek gerçek
yerini edinmiş ve olgunluk dönemine girmiştir.
(Ayşe Taşkent, Türkiye’de Estetik Çalışmaları ve İsmail Tunalı, s. 553)
17