Page 20 - ESTETİK 11
P. 20

1.2. ESTETİĞİN DİĞER BİLİMLERLE İLİŞKİSİ

                             Estetik her şeyden evvel psikolojik ve sosyolojik olmalı ve tarihi daima yar-
                          dıma çağırmalıdır. Psikolojik estetik, fizyolojinin verilerini aşağı görmeyecektir
                          ve mümkün olduğu zaman deneyler yapacaktır. Fakat yalnız bilincin doğrudan
                          doğruya, iç hayatı tanıyabileceğini unutmayacaktır. Sosyolojik ve tarihî estetik,
                          sanat eserini sosyal çevresine yerleştirecektir. Sanat ve sanatlar tarihi hakkında
                          bir düşünme konusu olacaktır.
                                                                    (Suut Kemal Yetkin, Estetik, s. 19)

              1.2.ESTETİĞİN DİĞER BİLİMLERLE İLİŞKİSİ
                        Estetiğin ele aldığı konular; felsefe, tarih, psikoloji ve sosyolojiyle ilişkili olarak çok
                        boyutlu bir özellik taşır. Güzellik anlayışını belirleyen faktörler, sanatçının iç dünya-
                        sının eserine nasıl ve ne ölçüde yansıdığı, farklı kültür ve medeniyetlerin sanat anla-
                        yışları gibi konular, estetiğin yanı sıra bazı sosyal bilimlerin de ilgi alanında yer alır.
                        Bu çerçevede sorularına daha bütüncül ve doğru cevaplar bulma noktasında estetiğin
                        özellikle sosyoloji, psikoloji ve sanat tarihi ile ilişkili olduğu görülmektedir.
                        a) Sosyoloji (Toplum Bilimi)

                        Güzellikle ilgili düşünceler ve bütün bileşenleriyle sanat olgusu, büyük ölçüde toplu-
                        mun ortaya koyduğu değerlerce şekillenir. Sanatçı, içinde yaşadığı toplumun kişiliğine
                        kattığı değerlerle (kültür, inanç, ahlak vs.) edindiği duyarlılığı sanatıyla ifade eder.

                        Toplumu oluşturan kurumları ve değerleri inceleyen sosyoloji, bu değerlerin ifade araç-
                        larından biri olan sanatı da konu edinir. Sanat sosyolojisi adı verilen disiplin; sanatçı,
                        sanat eseri, izleyici (alımlayıcı) ilişkisinde toplumun etkisini, kültür içinde sanatın ye-
                        rini ve etkisini araştırır.
                        Sosyolojik estetik kavramını geliştiren Fransız estetikçi Charles Lalo’ya [Çars Lalo
                        (1877-1953)] göre insan ile ilgili tüm konularda olduğu gibi sanat konusunda da belir-
                        leyici bakış açısı yalnızca toplumbilimci (sosyolojik)  bakış açısıdır.



                                      OKUMA PARÇASI

                                             ISANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞİMLERİ

                        Coğrafi yapı, hava, su ve toprağın insan ürünlerini şekillendirmesi gibi genetik potan-
                        siyeller de farklı biçimlerde somutlaşabilir. O hâlde hiçbir toplumsal formda süreklilik
                        olmadığı gibi buna bağlı sanatın göstergeleri de sabit kalmayacaktır. Dönemlere ve
                        bölgelere göre hep değişebilen toplumsal formlardan birini esas alıp bununla sanat ta-
                        rihinin tümünü açıklayan bir sosyolojik denklem kurabilmek mümkün değildir. Aynı
                        şekilde, özel bir topluluğun bir ürünü ya da fonksiyonu olan sanat için de evrensel/
                        küresel ölçekte kurallar koyamıyoruz.
                        Sanat tarihinin bir boyutu da insanın maşeri (kolektif) bir vücudun üyesi olmasından
                        kaynaklanıyor. Böylesine bir parça-bütün gerçeği, sanat olgusunun doğuşunu ve üslup
                        kazanmasını, sosyolojik ve sosyal psikolojik sebep ve sonuçlarıyla da inceleyip tanım-
                        lamamızı gerektiriyor. Sanat olgusunu uzun süre, yalnızca en ileri saydığımız toplum-
                        larda görülen şekliyle incelediğimizden büyük hatalar yaptık. Şimdi daha iyi anlıyoruz
                        ki büyük veya küçük her kültür basamağı kendi toplumsal değerleri açısından anlamlı
                        bir sanat geleneğini dışa vurmaktadır.
                                                           (Selçuk Mülayim, Sanat Sosyolojisi Girişimleri, s.107)



                    18
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25