Page 63 - MÜZE EĞİTİMİ 12
P. 63

2.2.2. Osman Hamdi Bey ve Türk Müzeciliği
               1881 yılında Dr.Philippe Anton Dethier’in ölümün-
               den sonra Müze müdürlüğüne Osman Hamdi Bey
               atanmıştır  (Görsel  2.51).  Aynı  zamanda  ilk  Türk
               müze müdürü olan Osman Hamdi Bey, gerçek an-
               lamda Türk müzeciliğinin gelişmesinde önemli işler
               başarmış bir kişidir. Osman Hamdi Bey’in en önem-
               li başarılarından biri, hem Anadolu’daki kazıları ta-
               kip  etmek  hem  de  yurt  dışına  eser  kaçırılmasını
               önlemek için 1884’ten 1973 yılına kadar yürürlükte
               kalacak  olan  ikinci  “Asar-ı  Atika  Nizamnamesi”ni
               (Eski Eserler Tüzüğü) hazırlamasıdır.

               Türkiye’de  ilk  bilimsel  kazıları  başlatan  Osman
               Hamdi  Bey,  Adıyaman  Nemrut  Dağı,  Lübnan’da
               Sayda (Sidon) Krallar Mezarı, Muğla-Lagina kazıla-
               rını yürütmüştür. Sayda’da yaptığı kazılarda, içinde
               İskender Lahdi’nin de bulunduğu antik eserler, bu
               gün İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
               Osman Hamdi Bey, göreve geldiği ilk yıllarda Çinili
               Köşk’te bazı onarımlar yaptırmış fakat Sayda’dan   Görsel 2.51: Osman Hamdi Bey (ortada ayakta) kazı alanında
               getirilen 26 lahit ve giderek sayıları artan eserler
               müzeye sığmayınca yeni bir müze binasına ihtiyaç
               duyulmuştur. İçinde kütüphane ve fotoğraf stüdyo-
               su gibi atölyelerin yer aldığı yeni müzenin tasarımı
               Fransız  asıllı  mimar  Alexander  Vallaury’ye  (Alek-
               sandır  Valuri)  yaptırılmıştır.  13  Haziran  1891’de
               tamamlanarak  Müze-i  Hümayun  adıyla  ziyarete
               açılmış, 1903 ve 1907 yıllarında ek binalar yapıla-
               rak genişletilmiştir. Bu müzeyle Osmanlıda modern
               müzecilik  anlayışı  başlamıştır.  Müze-i  Hümayun
               bugün de İstanbul Arkeoloji Müzesi olarak görevini
               sürdürmektedir.
               1910  yılında  Osman  Hamdi  Bey’in  ölümünden   Görsel 2.52: Etnografya Müzesi, Ankara
               sonra  Müze-i  Hümayun’un  ve  Sanayi-i  Nefise
               Mektebi’nin müdürlüğünü kardeşi Halil Edhem Bey   24. Fırka zabitlerinden mülazım Nuri Halil Bey ta-
               yapmıştır. Bu dönemde 1913 yılında Süleymaniye   rafından 1921 yılında Millî Mücadele’ye ait değerli
               Külliyesi’nin  imaretinde  Evkaf-ı  İslamiye  Müzesi   eşyaların  toplanmasıyla  oluşturulmuştur.  Osmanlı
               (İslam  Vakıfları  Müzesi)  kurulmuştur.  Cumhuriyet   Dönemi’ndeki Müze-i Hümayun, 1922’de İstanbul
               Dönemi’nde  ismi  Türk  İslam  Eserleri  Müzesi  ola-  Arkeoloji Müzesi adını almıştır.
               rak değiştirilen İslam Vakıfları Müzesi, 1983 yılında   Cumhuriyetin  ilk  yıllarında  Millî  Eğitim  Bakanlığı-
               yeniden düzenlenerek Sultanahmet Meydanı’ndaki   na bağlı olarak kurulan Türk Asar-ı Atikası, her
               İbrahim Paşa Sarayı binasına taşınmıştır.        türlü arkeolojik ve etnografik buluntunun toplanma-
                                                                sı  ve  korunmasına  yönelik  çalışmaları  üstlenmiş-
               2.2.3. Cumhuriyet Dönemi                         tir.  Müzeciliğin  gelişmesi  ve  halkın  bilinçlenmesi
                     Türk Müzeciliğinin Gelişimi                için  halkevlerinde  müzecilik  kolları  oluşturulmuş,
               Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından sonra kül-  1923’te İzmir, Ankara, Bursa, Antalya ve Adana’da
               tür ve sanat eserlerinin korunması ve sergilenme-  müzeler  kurulmuştur.  İçindeki  eşyalar  ile  birlikte
               sinin  yanı  sıra  tarihî  yapıların  restorasyonlarına   müzeye  dönüştürülen  Topkapı  Sarayı  1924’te  zi-
               girişilmiş  ve  plastik  sanatların  geliştirilmesine  bü-  yarete açılmıştır. 1926 yılında Konya’daki Mevlana
               yük  önem  verilmiştir.  Bunun  yanında  eserlerin   Celaleddin-i Rûmî’nin türbesi ve dergâhının müze
               korunması  ve  sergilenmesine  yönelik  müzelerde   olması  kararlaştırılmıştır.  Cumhuriyetin  ilk  müzesi
               görev  yapabilecek  bilim  insanı  yetiştirmek  üzere   olarak Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu’na yaptırılan
               yurt dışına öğrenciler gönderilmiştir. Tarihî eserlere   Ankara  Etnografya  Müzesi  1930  yılında  halkın
               değer veren Atatürk, cumhuriyetin ilanından sonra   ziyaretine açılmıştır (Görsel 2.52). İlerleyen yıllar-
               müzelerin kurulması için gerekli çalışmaları başlat-  da  ise  Tokat,  Sivas,  Amasya,  Kayseri,  Afyon  ve
               mıştır. Türkiye’de ilk İnkılap Müzesi (İstiklal Müzesi),   Bergama’da müzeler kurulmuştur. Anadolu’nun bir-



                                                                                                                 61
   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68