Page 103 - MÜZE EĞİTİMİ (seçmeli 9,10,11 ve 12. sınıflar)
P. 103

MÜZE EĞİTİMİ                                                   MÜZECİLİĞİN TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ


            Mit, TDK sözlük anlamı: Geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gücü etkisiyle biçim değişti-
            ren alegorik bir anlatımı olan halk hikâyesidir. Mit kelimesinin kökeni antik Yunancada mitos (mythos)
            kelimesine dayanmaktadır. Mitos Yunancada söz, öykü, ya da konuşma, Türkçede destan veya efsane
            anlamında kullanılmaktadır.

            Mitoloji, TDK sözlük anlamı: Mitleri, doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim dalıdır. Mito-
            loji, belirli bir kültüre ait sözlü aktarımlardan, hikâyelerden, çizimlerden, sembollerden, yazılı eserden
            ortaya çıkan efsanelerin incelenmesi ve yorumlanmasıdır.

            Mitler, insan topluluklarının evreni, dünyayı ve tabiat olaylarını kişileştirerek yorumlama, henüz sırrını
            çözemedikleri hayata ve evrene ait farklı görüntüleri anlama ihtiyacından doğmuş öykülerdir.

            Mitlerde genellikle doğaüstü güçlere sahip olan insanlar, güçlü yaratıklar ve kimsenin akıl sır erdireme-
            diği olaylar anlatılır. Zamanla sonraki toplumlar tarafından ortaya atılan farklı düşüncelerle değişerek ve
            zenginleşerek günümüze kadar gelen sözlü anlatımlardır.

            İnsanın yaradılışındaki zaafları, tutkuları, inanç ve sezgi gücünü çok yönlü olarak kullanan mitler, geç-
            mişten bugüne sanatın yararlandığı bir ilham ve kültür kaynağıdırlar.
            Mitolojide Müzelerin Ortaya Çıkışı

            Müzelerin görevlerinden olan toplama eylemi, müzelerin oluşumunu sağlayan temel hususlardan bi-
            ridir. İnsanın doğasında bulunan koleksiyon yapma, bir şeyler biriktirme isteği müzelerin oluşmasında
            önemli bir etkendir. Müze kavramı da, farklı nedenlerle ortaya çıkan “toplama, biriktirme” arzusunun
            bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır, denilebilir.

            Müze kelimesi, Antik Yunanca mouseion (Mözyan) kelimesinden türemiştir. Daha sonra Latincede “mu-
            seum” (Müzyım), Fransızcada Musee (Müyuzi) olarak kullanılmıştır. Mouseion (Meuzyan), mitolojik an-
            lamda ilham perileri olarak bilinen mousa(musa)lara diğer adıyla “müz”lere adanan yer anlamında kul-
            lanılmıştır. Bu kelimenin ikincil anlamları arasında tapınak, kırlık alan, festival, kitap kelimeleri yer alır.
            Türkçede “Müz” olarak adlandırılan Musalar, eski Yunan mitlerinde var oldukları kabul edilen, baş tanrı
            Zeus’un akıl tanrıçası eşi Mnemosyne (Minemosine)’den olan dokuz kızıdır (Görsel 3.2). Bu kızlar, genel-
            likle tanrıları Apollon önderliğindeki bir koroda veya diğer tanrıların bütün şenliklerinde şarkı söylerek,
            dans ederler. Bu kızların Antik Yunan Pantheon Tapınağı’nda şair, filozof ve müzisyenlere nağme ve şiir
            ilhamı verdikleri, her birinin güzel sanatların bir dalıyla ilgili esin perisi olduklarına ve sanatçıları koru-
            duklarına inanılırdı.
























            Görsel 3.2: Apollo ve Müzler, 1514-23, Baldassare Peruzzis (Baltasarre Perutsi), Pitti Sarayı, İtalya


                                                                                                   101
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108