Page 69 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 69

XIX. YÜZYILDAN MODERNİZME AVRUPA SANATI

            Sembolizm Akımı

            XIX. yüzyılın sonu ile XX. yüzyılın başında Tüm Avrupa, Rusya ve Latin Amerika’da ilk olarak şiir ve
            düzyazı  biçiminde  ortaya  çıkan  sembolizm;  zamanla  tüm  sanatları  etkisi  altına  almıştır.  Bilimsel
            ve  teknik  gelişmelere  özellikle  de  fotoğrafın  icadının  sanata  yansımasına  karşı  çıkan  sembolist
            sanatçılar, kişisel deneyimlerinden ve düş güçlerinden beslenerek tinseli, batılı, ölümü eserlerine
            konu edinmişlerdir. Görmenin ve duymanın ötesine geçen sembolistler, yenilikçi ve kişisel bir sanat
            ortamını  da  beraberlerinde  getirmişlerdir.  Akımın  önemli  sanatçıları  arasında  Paul  Gauguin  (Pol
            Gogve), William Blake (Vilyam Blek), Gustave Moreau (Güstav Moro) ve Maurice Denis (Moris Denis)
            yer almaktadır.
            Sembolizmin  önemli  sanatçılarından  Paul  Gauguin  (1848-1903),  sanat  yaşamına  çok  sayıda  ünlü
            sanatçının  resimlerini  kopya  ederek  başlamıştır.  İtalya  dönüşü  sembolist  sanatçılarla  tanışan
            ressam, bu sanatçılardan etkilenmiş ve düşün gücünü sanat yapıtlarında kullanmaya başlamıştır.
            Sanat  yaşamı  için  bir  dönüm  noktası  olan  bu  gelişme  ile  tablolarının  konusunu  kutsal  kitaptan
            ve  mitolojiden  seçmeye  başlamıştır.  Mitolojik  simgeleri  düş  gücü  içerinde  ideal  kadın  figürü  ile
            birleştiren  sanatçı,  bu  çalışmalarından  dolayı  çok  tepki  almış  olsa  da  sanat  çevreleri  eserlerine
            kayıtsız kalamamıştır. “Vaaz Sonrası Hayal”, “Oidipus ve Sfenks”, “Sesler”, “Kartal Başlı Aslanlı Peri Kızı”,
            “Marie’nin Ayı”, “Sodom’un Melekleri”, “Likornlar” ve “The Siesta” adlı tablolar sanatçının önemli eserleri
            arasında yer almaktadır.
            Gauguin’in  önemli  çalışmalarından  biri  olarak  gösterilen  “Vaaz  Sonrası  Hayal”  adlı  tabloda  dinî  bir
            vaaz dinlerken resmedilen geleneksel kıyafetler içerisindeki figürlerin yüzlerinde mistik bir duygu
            yoğunluğu izlenmektedir. İncil’de anlatılan bir olayda geçen Hz. Yakup’un melekle güreşme sahnesi,
            tabloda  sembolleştirilerek  yansıtılmıştır.  Ressam,  Van  Gogh’a  yazdığı  mektupta  sembolizmi  şu
            şekilde özetlemiştir: “Benim için manzara ve kavga sadece vaazdan sonra dua eden insanların hayal
            gücünde var.” (Görsel 2.22).









































            Görsel 2.22: Paul Gauguin, Vaaz Sonrası Hayal, 1888, İrlanda Ulusal Müzesi, Dublin



                                                                                                    67
   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73   74