Page 64 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 64
GENEL SANAT TARİHİ
Fotoğraf Makinası ve Sanatı
Fotoğraf makinasının XIX. yüzyılın ilk yarısında Fransız mucit Nicéphore Niepce (Nisefor
Niyeps) (1765-1833) tarafından icat edilmesi, sanat dünyasında deprem etkisi yaratmıştır.
Objelerin anlık görüntüsünü özgün bir yaklaşımla dolaysız olarak yakalayan bu icat, bir grup
ressam tarafından bir sanat olarak görülse de çoğu ressam tarafından bu icat sanata darbe
vuran bir rakip kabul edilmiştir. Bu yeni rakiple yarış içerisine giren ressamlar, benzer etkileri
mekanik olarak değil de fırça vuruşlarıyla ortaya çıkarmaya çalışmışlardır. Fotoğrafın ilk
olarak sadece siyah-beyaz baskılanması renkli eserler ortaya çıkaran sanatçıları bir adım öne
çıkarmıştır (Görsel 2.9).
Kim, nasıl kabul ederse etsin, hare-
keti ve ışığı anlık yakalayan bu icadın
sanata etkisi yadsınamaz derecede
büyük olmuştur. Olağan dışı yakın
çekimler, farklı açılardan insan çe-
kimleri, koşan atların anlık çekimle-
ri gibi çekim teknikleri sanatçılara
ilham kaynağı olmuştur.
Fotoğrafın ışığı anlık yakalaması
gerçekçi sanat akımının ortaya çık-
masında ve bu akımın yeni anlayış-
lara evirilmesinde etkili olmuştur.
Özellikle izlenimci sanatçılar bu ica-
dın yeni etkilerinden derinden et-
kilenerek nesnelere bakış açılarını
değiştirmiş ve yeni oluşumlar geliş-
tirmişlerdir. Görsel 2.9: Tarihin bilinen ilk fotoğrafı (Pencereden Le Gras’a bakış 1826 veya 1827), Nicép-
hore Niepce
ARAŞTIR ÖĞREN Oluşturulacak sınıf içi gruplarla fotoğraf makinasının icadının resim sanatına etkisini
araştırınız, araştırma sonuçlarını sınıf ortamında etkileşimli tahta kullanarak sununuz.
İzlenimcilik (Empresyonizm)
XIX. yüzyılın sonlarına doğru Fransa’da bir grup ressam görünenin bire bir yansıtıldığı realizmden
uzaklaşmaya başlayıp görüntünün sanatçının zihninde bıraktığı izlenimleri yansıtmaya başlamıştır.
Bu akım adını Claude Monet’nin (Klod Mone) “İzlenim” (Gün Doğumu) adlı tablosundan almıştır.
Çoğunlukla doğayı konu alan izlenimciler, doğanın belli bir andaki ışık ve aydınlık etkisinin kendilerinde
bıraktığı izlenimleri resmetmişlerdir. Çalışmalarını çoğunlukla açık havada gerçekleştiren sanatçılar;
manzaralar, sokak veya nehir kenarında gezenler, günlük yaşamdan kesitler, istasyonda bekleyenleri
kendilerine konu olarak almışlardır.
Sanatçılar, eserlerinde konturlardan ve ayrıntılardan kaçınmış, geniş fırça vuruşları ile eserlerini
kısa sürede oluşturmuştur. Bu akımla çizgiler geri plana atılmış, renkler ön plana çıkmıştır. Akımın
önemli sanatçıları arasında Claude Monet, Edouard Manet (Eduar Mane), Auguste Renoir (Ogüst
Renuar), Alfred Sisley (Elfred Sisle), Edgar Degas (Edgar Döga), Jan Paul Cézanne (Jan Pol Sezan)
ve Camille Pisarro (Kamiy Pizaro) bulunmaktadır.
62