Page 67 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 67

XIX. YÜZYILDAN MODERNİZME AVRUPA SANATI

            Geç bir dönemde sanata ilgi duyan Vincent van Gogh
            (1853-1890),  resim  çalışmalarına  hayranı  olduğu
            sanatçıların  eserlerini  kopya  ederek  başlamıştır.
            İzlenimciliğe ilgi duyan sanatçı, akımın sanatçılarıyla
            bir  araya  gelmiş;  çalışmalarını  doğada  üretmeye
            başlamıştır.  Bir  üslup  sanatçısı  olan  van  Gogh,
            nesneleri doğal biçimlerinden ayırmış ve onları eğip
            bükerek yeni şekiller almaya zorlamıştır. Bu nedenle
            çarpıklıklar  ve  büklümlerin  sanatçısı  olmuştur.
            Buhranlı  bir  hayata  sahip  sanatçının  önemli
            çalışmaları  arasında  “Yıldızlı  Gece”,  "Arles’teki  Yatak
            Odası”,  “Gri  Fötr  Şapkalı  Otoportre”,  “Ekin  Demetleri,
            Hasatçılar  ile  Buğday  Tarlası”  ve  “Selvili  Buğday
            Tarlası” (Görsel 2.16) yer almaktadır.
                                                            Görsel 2.16: Selvili Buğday Tarlası, Vincent van Gogh, 1889, Chicago Sanat
                                                            Enstitüsü, Chicago
            Yeni İzlenimcilik (Neo Empresyonizm)

            İzlenimciliğe bağlı olarak birbirini takip eden ve birbirine karşıtlık gösteren akımlar ortaya çıkmıştır. Bunların başında
            yeni izlenimcilik gelmektedir. İzlenimci bir grup sanatçı, 1886’da akıma yeni bir boyut kazandırmak amacıyla yeni
            izlenimcilik fikrini ortaya atmıştır. İzlenimciliğe karşı olmadıklarını onu geliştirmek istediklerini belirten bu sanatçılar,
            salt içgüdüsel dokunuşları bir kenara bırakıp anı, duygu kontrolü içerisinde yansıtmayı amaçlamıştır. Ana renklerin
            küçük fırça darbeleri ile birbirine karıştırılmadan yan yana getirilmesi sonucu ara renklerin elde edilmesini sağlayan
            puantilizm (noktacılık) tekniğini kullanan yeni izlenimciler, kesin kurallar ve ilkelere dayanan bir sanat anlayışını
            savunmuşlardır. Bu yeni akımın öncülüğünü Georges Seurat (Jorj Söra) yapmıştır. Paul Signac (Pol Siyna), Henri
            Edmond Cross (Enri Edmond Kros) ve Lucien Pissarro (Lüsyen Pizaro) akımın önemli temsilcileri olmuştur.
            Akımın önemli temsilcilerinden Georges Seurat’ın (1859-1891) “La Grande Jatte Adasında Pazar Akşamüstü” tablosu,
            yeni izlenimcilik akımının düşünsel bütünlüğünün dışa yansımış şeklidir. Açık havada yapılmış tabloda farklı sosyal
            sınıflardan çok sayıda figür, dolaşırken veya dinlenirken tasvir edilmiştir. Eser, konusunu modern hayattan almasına
            rağmen antik sanatla özellikle Mısır ve Yunan heykeliyle ilişkili zamansızlık duygusunu uyandırmaktadır. Puantilizm
            tekniğini kullanan Seurat,  bu çalışması ile sanat dünyasına yeni bir yön vermiştir (Görsel 2.17).
            Fransız ressam Paul Signac (1863-1935), Monet’in etkisi ile izlenimcilik akımına girmiş, bir süre sonra sanat
            anlayışında Seurat’ın noktacılığı ağırlık kazanmıştır. Çoğunlukla konularını göl, deniz, ırmak manzaralarından
            seçen  ressam,  izlenimciliğe  ait  kısa  fırça  vuruşlarını  bırakmış,  temel  renklerden  oluşan  noktaları  bir  araya
            getirerek  yeni  renkler  oluşturmaya  çalışmıştır.  Sanatçının  önemli  eserleri  arasında  “Sanatsal  Miras:  Uyum
            Zamanında”, (Görsel 2.18), “Capo di Noli”, “Saint-Tropez Limanı”, “Akşam Antibes” ve “Avignon Papalık Sarayı” adlı
            çalışmaları bulunmaktadır.






















            Görsel 2.17: La Grande Jatte Adasında Pazar Akşamüstü, Georges Seurat,     Görsel 2.18: Sanatsal Miras: “Uyum Zamanında”, Paul Signac, 1894-1895,
            1884, Chicago Sanat Enstitüsü, Chicago         Mairie de Montreuil Binası, Paris



                                                                                                    65
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72