Page 82 - GENEL SANAT TARİHİ 9
P. 82

GENEL SANAT TARİHİ

          Mimari


          Hattuşa’nın etrafı yedi kilometre uzunluğundaki surlarla çevrilmiştir. Şehrin dışarıyla iletişimi; Kral
          Kapısı, Aslanlı Kapı (Görsel 4.2), Yer Kapı, Yukarı ve Aşağı Kent Kapısı olarak adlandırılan beş giriş
          kapısıyla sağlanmıştır. Yer Kapı’nın (Sfenksli Kapı) altında ‘‘potern’’ olarak adlandırılan büyük bir yer
          altı geçidi (dehliz), şehrin en yüksek tepesinde Büyükkale adı verilen kral ve ailesinin kaldığı saray
          bulunmaktadır.  Ayrıca  surlar  içerisinde  yapılan  kazılarda  büyük  bir  kale  ortaya  çıkarılmıştır.  Bu
          kalenin yapımında iki metre boyunda taşlar ile altı metre yüksekliğinde kuleler ve sur merdivenleri
          inşa edilmiştir. Kale içinde arşiv bölümü, tapınaklar, kabul salonu, kuyumcu, derici ve terzilere ait
          dükkânlar yer almıştır.

























           Görsel 4.2: Aslanlı Kapı, Çorum              Görsel 4.3: Yazılıkaya On İki Tanrı kabartması, Çorum
          Başkent  Hattuşa  tapınaklarıyla  ünlü  bir  şehirdi.  Yapılan  arkeolojik  kazılarda  otuzu  aşkın  tapınak  ve
          dokuz adet anıtsal yapı ortaya çıkarılmıştır. Taş işçiliğinde hayli hünerli olan Hititler tapınaklarına taş
          yontular da eklemişlerdir. Bu tapınaklar dikdörtgen bir avlu içinde sıralanan, dar ve uzun odalardan
          meydana  gelmiştir.  İçerisinde  yönetim  binası,  depo,  atölye,  arşiv  ve  tanrı  heykellerinin  bulunduğu
          tapınak bölümleri yer almıştır. Hattuşa’nın 2 km kuzeydoğusunda  ünlü açık hava tapınağı Yazılıkaya
          bulunmaktadır. Yazılıkaya 12 metre yüksekliğinde üstü açık kayalardan oluşmaktadır. Bu kayalara şekil
          verilmiş, duvarlarına da 66 adet kabartma yapılmıştır. Burada bulunan kabartmalar Hititlere ait tanrı,
          tanrıça ve kralları betimlemektedir.
          Doğu kaya kabartmasında 12 figür bulunmakta,
          bunlar  yer  altı  tanrılarını  tasvir  etmektedir
          (Görsel  4.3).  Yazılıkaya’nın  Kraliçe  Puduhepa
          Dönemi’nde  yapıldığı  tahmin  edilmektedir.
          Hititler ölülerini yakarak küllerini çömlekler içinde
          saklamışlardır.  Bu  nedenle  Hititler  Hattuşa’da
          ölülerinin    kalıntılarını  gömdükleri  anıt  mezarlar
          yapmamışlardır.
          Hitit  mimarlığında  yapıların  dış  ve  iç  cephede
          belli  bir  plan  özelliği  taşımayan  oda  düzenleri
          bulunmaktadır.  Binaların  pencereleri  büyük
          tutulmuştur.  Yapıların  temellerinde  iri  taşlar,
          dış  cephelerin  alt  kısımlarında  süsleme  amaçlı
          ‘‘orthostat’’  adı  verilen  kabartmalı  taş  bloklar
          kullanılmıştır (Görsel 4.4).                  Görsel 4.4: Orthostat örneği, Metropolitan Müzesi, New York
          80
   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87