Page 237 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 11
P. 237

6. raku
               7. kaşi, evani
               8. kitch
               B)
               9.    1.D 2.E 3.C
               10. 1.C 2.B 3.D
               11. 1.B 2.A 3.D 4.F 5.E
               C)
               12. Anadolu’da en eski seramik buluntular Hacılar ve Çatalhöyük’te çıkarılmıştır.
               13. Çinlilerin, toprağın gözenekliliğini giderme ve toprağı yüksek sıcaklıkta pişirerek sertleştirme çabaları sonucu
               porselen oluşmuştur.
               14. Çömlekçi killerinin bisküvi pişirimi 850-1000°C arasında gerçekleştirilir, porselen ve stoneware ürünler ise
               1200-1300°C arasında fırınlanır.
               15. Sır üstü boyaları ise sır pişirimi yapılmış form üzerine uygulanır. Genellikle 700-850°C olan düşük pişirim sıcak-
               lığı ile ikinci bir pişirim yapılır. Böylece boyanın sabitlik kazanması sağlanır.
               16. Kurutma işlemi rüzgâr, klima, fırın gibi hava akımının olmadığı bir ortamda yapılmalıdır. Özel kurutma rafla-
               rı, odaları kullanılır. Farklı kalınlıklara sahip bir seramik form, biçimlendirme sırasında ve sonrasında yumuşak
               bir naylon ile sarılmalı ve bütün yüzeyde eşit kurutma yapılmalıdır. Naylon, kurumayı yavaşlatır ama durdurmaz.
               Bitmiş ürün, zaman zaman açılarak ve sarılarak kurutulmalıdır. Kulp, kapak gibi alanlar  ince olduğundan seramik
               formun kendisinden önce çok hızlı kuruyacağından belirli bölgeler kuruyup, bükülüp ve sonuç olarak da çatlaya-
               caktır. Seramikte pişirme işleminden önce yapılacak olan en önemli işlem kurutmadır.
               17. Fırına çalışmaları yerleştirmek, hesaplı ve hassas bir planlama gerektirir. Parçalar fırına yerleştirilmeden önce
               tamamen kurumuş olmalıdır. Yoksa parçalar eğilir, patlar ve hatta kırılabilir. Fırınlamanın bisküvi veya sır pişirimi
               olmasına göre yerleştirme yapılır. Fırının çok doldurulması pişirme süresini ve kalitesini etkileyecektir.
               18. Batırma (daldırma) yöntemi, fırça ile sırlama yöntemi, püskürtme yöntemi.
               19. Sırlamanın amacı; gözenekli veya mikro seviyede gözenekliliğe sahip pürüzlü yüzeylerin sır tabakasıyla kapla-
               narak pişme sonrası camsı bir yüzey elde edip estetik olarak güzel bir görünüm oluşturmak ve dekorlama kolaylığı
               sağlamaktır.
               20. Kullanım amacına uygun şekillendirilmiş formlara işlevsel form denir. İşlevsel form tasarlarken, hangi amaçla
               yapıldığı, kullanılacağı yer, dayanıklılığı, boyutu, işlevi vs. bir bütün olarak değerlendirilir. Sanatsal form oluştur-
               mak ise renk, çizgi, doku…gibi sanat değerleri ile nitelikli ve estetik bir bütünlük yaratmaktır. Burada önemli olan
               “yorum” gücüdür, tasarımcıya özgü olmasıdır.
               21. Öğütülmüş uygun bileşimli seramik ham maddelerden elde edilen ve seramik malzeme üzerinde pişirme ne-
               ticesinde, cam yapıya benzer bir yapı oluşturabilen karışımlara ve söz konusu tabakaya sır denir. Sır, seramik ça-
               murunu ince bir tabaka şeklinde kaplayarak onun üzerinde eriyen cam veya camsı oluşumdur. Kimyasal olarak,
               alkali ve toprak alkalilerin oluşturdukları silikat karışımlarının uygun sıcaklıklarda eritilmesi ve soğutulması ile
               elde edilen camsı tabakadır.
               22. Pişme sırasında seramikler, bazı değişiklikler gösterir. Bunların en önemlileri kristal değişikliği, camsı faz olu-
               şumu ve yer değiştirme reaksiyonlarıdır. Bu olayların sonucunda seramik çamuru dayanıklılık kazanır.
               23. Yoğurma işleminin ahşap bir yüzeyde yapılması, kilin içerisinde var olan suyu emmesi için önemlidir.
               D)
               24. D
               25. A
               26. C
               27. B
               28. A



               5. ÜNİTE
               A)
               1. denge
               2. birim
               3. taşıyıcı
               4. strüktür
               5. yön, boyut, renk, denge
               6. denge
               B)





            234
   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241   242