Page 20 - ÇALGI EĞİTİMİ KLARNET 10
P. 20
OKUMA P ARÇASI
Çalışma ve Başarı Üstüne
“Yapılan araştırmalarda herhangi bir alanda dünya çapında kabul gören
bir uzmanın seviyesinde başarılara ulaşabilmek için en az on bin saat-
lik bir çalışma geçmişi gerektiği sonucu çıkmıştır. Besteciler, basketbol
oyuncuları, roman yazarları, buz patencileri, konser piyanistleri, satranç
oyuncuları, azılı suçlular ve aklınıza gelen diğer bütün alanların uzman-
larıyla yapılan araştırmaların sonuçları, hep bu sayıya işaret etmektedir.
On bin saat, on yıllık bir süreç içerisinde haftada yirmi, günde üç saat
çalışma demektir. Bu elbette neden bazı insanların çalışsa da bir yere
gelemediğini ve neden bazılarının çalışmaktan diğerlerinden daha fazla
fayda gördüğünü açıklamaz. Ancak yapılan hiçbir araştırmada dünya ça-
pında bir uzmanın, bu başarıya on bin saatten daha az çalışarak ulaştığı-
na rastlanmamıştır. Gerçek ustalığa ulaşmak için beynin ihtiyacı olan her
şeyi özümsemesi az çok bu kadar sürmektedir.
On bin saat teorisi, beynin nasıl öğrendiğine dair bildiklerimizle de uyuş-
maktadır. Öğrenme, verinin özümsenmesini ve sinir dokusunda pekişti-
rilmesini gerektirir. Bir şeyi yapma tecrübemiz arttıkça bu şeyin hafıza/
öğrenme üzerindeki izi o kadar güçlenir. İnsanların bilgiyi pekiştirmesi
için gereken vakitler farklı uzunlukta olsalar bile daha çok çalışmanın
daha çok sayıda sinirsel ize sebep olduğu, bunun da daha güçlü hafıza
temsiliyeti yarattığı bir gerçektir. İster çoklu iz teorisini destekleyin ister
hafızanın nöroanotomisi hakkındaki başka bir teoriyi bir hafızanın gücü,
esas uyarıcıyı ne kadar sık tecrübe ettiğimizle ilişkilidir.
Hafıza aynı zamanda tecrübeye ne kadar önem verdiğimizle bağıntılıdır.
Anılarla ilişkili nörokimyasal etkiler bunları önemlerine göre ayırır. Bera-
berlerinde olumlu ya da olumsuz, yüklüce duygu taşıyan anıları önemli
şeyler olarak kodlarız. Öğrencilerime sınavdan iyi not almak istiyorlar-
sa çalıştıkları konuyu gerçekten önemsemeleri gerektiğini hep söylerim.
Önemsemek, insanların bir hüneri öğrenme hızlarındaki farklılığın kısmi
sebebi olabilir. Eğer belli bir müzik eserini gerçekten seviyorsam daha
fazla çalışmak isteyecek ve değer verdiğim için bu eseri önemli kılan
hafıza unsurlarının her birine nörokimyasal etiketler yapıştıracağımdır:
eserdeki sesler, parmaklarımın hareket edişi, eğer nefesli bir çalgı çalı-
yorsam nefes alma şeklim; bütün bunlar önemli olarak kodladığım hafıza
izinin parçası olacaktır.” (Levitin, 2015: 225-226).
18