Page 108 - ÇALGI EĞİTİMİ UT 10
P. 108
1. ÜNİTE
TERİMLER SÖZLÜĞÜ
bakiye : Kalan, artan, artık.
bestekâr : Herhangi bir müzik eserini müzik notasyonu kullanarak yaratan kişidir.
B
bona: Müzikte notaların tınısı duyulmadan sadece konuşma ses tonunda kişinin kendini rahat hissedebileceği bir
şekilde yaptığı çalışma.
diyez: Yanına geldiği notayı yarım ses tizleştiren (incelten) işarettir.
D
dizi: yarım, tam ve diğer aralıklardan seslerin düzenlenmesiyle oluşan nota gruplarıdır.
F fasıl: Peşrev, nakış, şarkı, saz semaisi gibi parçaların belli bir sıraya göre çalınıp söylenmesi.
geçki: Bir müzik eserinin içerisinde yapılan ton/makam ya da mod değişikliği.
G
glisando Müzikte “kayarak” anlamına gelen terimdir.
İ icra etme:Yerine getirme, yapma, yürütme, uygulama.
karar sesi:KlasikTürk müziği ve Türk halk müziğinde, parçanın tonunu belirleyen notanın adı. Bir eserin
K
durak veya bitiş sesi, dizinin ilk sesidir.
L legato: Ardışık notaları, aralarında hiçbir kopukluk olmaksızın bağlı çalmaya denir.
mehter-hâne: Osmanlılar’da resmî-askerî mûsiki takımı ve buna ait mehterhâne teşkilâtında görevli kişi.
melodik: Bir duyguyu yansıtmak adına belli bir kurala göre yazılmış notalar dizisi .
metronom: Sabit bir ritim (tempo) elde etmek amacıyla belli aralıklarla vuruş sesleri çıkartan bir alet.
meyan: Şarkıların makam geçişinin yapıldığı ve melodik hareketin nakarata bağlandığı kısım.
mızıkay-î humayun: Kostümü, donanımı ve örgütlenme şekli itibarı ile Avrupa standartlarında bir ordu olan
M
Asakir-i Mansure-i Muhammediye’nin yapısına uymadığı gerekçesi ile kaldırılan Mehterhane-i Hüma-
yun’un yerine kurulan askeri bandodur.
mızrap: Fildişi, bağa, boynuz, kiraz ağacı gibi sert şeylerden yapılan ve telli sazları çalmakta kullanılan
küçük alet.
musiki: Kulağa güzel gelen sesler dizisi.
N natürel: Yanına geldiği notayı doğal sesine getiren işaret.
parmak numarası: Müzikte bir notanın hangi parmakla çalınacağını gösteren sayı.
perde: Perde, bir müzik parçasını oluşturan seslerden her birinin kalınlık veya incelik derecesi.
P
pest ses: Tiz karşıtı demektir. Pest ses, hafif, yavaş sesle söylenen.
peşrev: Türk Müziğinde bir çeşit sözsüz form.
R ritmik: Düzenli aralıklarla tekrarlanan, dizemli, tartımlı.
semaî: Halk şiirinde 8’li hece ölçüsü ile düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir.
solfej: Notaları değerlerine, ses ve ritimlerine göre uygulama, seslendirme çalışması.
S staccato: Bir notanın süresini kısaltma anlamında kullanılır.
süsleme: Eserin usûlünü bozmaksızın yapılan, küçük nota yazımları ile gösterilen ve değerini kendinden önceki ya
da sonraki notadan alan çok kısa değerlikli, çarpma, mordan, tril, grupetto, tremolo adı verilen notalardır.
tempo: Müzikte bir parçanın yorumlanma hızıdır.
teslim: Türk müziğinde her hanenin sonunda aynı ezgiyi içeren ezgi parçacıklarına verilen ad.
tiz ses: İnce ses.
T
tremolo Çalgılarda yay veya mızrapla tel üzerinde yapılan hızlı hareket biçimidir.
trill: Müzikte, bir nota ile komşusu olan diğer bir nota arasında hızlı bir şekilde gidip gelme işi.
tutî: Dudu kuşu. Papağan.
usul: Türk müziğinde makamdan sonra gelen en temel ögedir. Müzikteki ölçü ve ritim kavramlarının
U
tümünü kapsar.
V vibrato: Vibrato, vibrasyondan (titreşim) anlamına gelir.
Y yeniçeri ocağı: Osmanlı Devleti’nde askerî bir sınıf.
106