Page 85 - MÜZİK KÜLTÜRÜ
P. 85

TÜRK MÜZİK KÜLTÜRÜ



               4.2.6. Askerî, Dinî ve Din Dışı Alandaki Müzik Kültürü

               1. Askerî Müzik
                      Taş kabartmalara ve ikonografik resimlere bakılarak askerî müziğin İlk Çağ medeni-
               yetlerinden itibaren kullanıldığı söylenebilir.
                      Türklerde ordu ve müzik tarih boyunca yan yana olmuş; müzik askeri yüreklendir-
               mek, motive etmek, savaş alanında yönlendirmek için etkin olarak kullanılmıştır. Buna bağlı
               olarak Türklerde askerî müzik İslamiyet öncesinden günümüze kadar birtakım değişikliklere
               uğrayarak süregelmiştir.
                      Türklerdeki müziğin kökeni orduya ve askerî müziğe dayanır. Türklerin tarihteki var-
               lığı 5000 yıl öncesine dayanır. Askerî müziği Batı’ya yayanlar Türkler olmuştur. Hunların
               resmî törenlerinde davul, boru ve zil gibi çalgılar kullandığı bilinmektedir.
                      Hunların  ordularına  ve  resmî törenlerine Tuğ  Takımı diye adlandırılan  bir müzik
               grubu eşlik ederdi.
                      Savaşlarda hakanın yanında bulunan, hakani kös ismi verilen yüksek sesli davul or-
               dunun hareketlerini ve yönünü belirten bir çalgıdır. Bu nedenle askerî müzik topluluğu (Tuğ
               Takımı); orduyu yüreklendirmesi, savaşın kazanılması ve taktikle-
               rin uygulanmasında önemli roller oynamıştır.
                      Hunlarda olduğu gibi Göktürklerde askerî müzik önemini
               korumakta ve hâkimiyet alameti olarak kullanılmaktadır.
                      Tuğ Takımı’nın ayinlerde ve başka merasimlerde çaldığı
               Dede Korkut Hikâyeleri’nde geçmektedir. Bu örnek Türklerde as-
               kerî müziğin din ile iç içe olduğunun göstergesidir.
                      Uygurlarda Tuğ Takımı önemli bir yere sahiptir. Uygurla-
               rın 8 ve 9. yüzyıllarda askerî müzikte surnay (zurna) kullandıkları
               yazıtlardan anlaşılmaktadır. Uygur Türkleri, bugün hâlâ zurnaya
               surnay demektedir (Görsel 4.47).
                      Zurnanın askerî takımlara bugünküne benzer şekilde gir-
               mesi, askerî müziğin gelişimi açısından dönüm noktası niteliğin-
               dedir. Çünkü Uygurlara kadar kullanılan çalgılar davul ve boru
               benzeri melodi çalmayan ritim ve bazı sesleri verebilen çalgılar-
               dı. Zurna ile birlikte coşturma ve ürkütme dışında melodiler ile
               savaş müzikleri çalmak Tuğ Takımına bambaşka özellikler kat-
               mıştır.
                      Zurna hem Tuğ takımlarında hem de mehter müziğinde
               kullanılan bir çalgıdır.
                      Türklerin  İslamiyeti  kabul  etmesiyle  Gök  Tanrı  anlayışı
               içinde  oluşturulan  Tuğ  vurma  töreni  İslamileşerek  Türk-İslam
               devletlerinde nevbet olarak isimlendirilmiştir.
                      Selçukluların  nevbet-i pencâne adıyla beş vakit namaz        Görsel 4.47: Surnay
               öncesinde nevbet vurdurdukları bilinmektedir.
                      Tuğ Takımı kavramı, Büyük Selçuklulardan itibaren tablhane veya nevbethaneye, Os-
               manlılarda ise mehterhaneye dönüşerek devam etmiştir.
                      Saraylarda Nevbet Takımına nevbethane, çalanlara nevbetiyen denmiştir. Nevbet-
               hane çalgılarından olan davul Türklerde her dönem kutsal sayılmıştır. Bu sebepten askerî
               müzik topluluğu bazı Türk devletlerinde tablhane olarak da adlandırılır.
                      Türklerin dinî gelenekleri ve hükümdarlık anlayışlarıyla özdeşleşen nevbet, her za-
               man hürmet ve saygı içinde dinlenmiştir.
                      Nevbet takımları Büyük Selçuklularda savaşa gidildiğinde, zafer kazanıldığında beş
               vakit namaz vakitlerinde, isyan bastırıldığında, bayramlarda, şehzade doğum ve ölüm tö-
               renlerinde, hacıların karşılanmasında kullanılmıştır.





                                                                                                           83
   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90