Page 159 - THM TEORİ VE UYGULAMASI (ORTAK-TSM ) 11
P. 159
-E-
edna : Pek aşağı, en bayağı, çok alçak, az, pek az.
ehemmiyet : Önem.
elif : Arap ve Osmanlı alfabesinin ilk harf , ince yapılı.
eren : Kendini Tanrı’ya adamış olduğu için benliğinden, öz varlığından sıyrılmış;
Tanrı’ya ermiş kimse.
-F-
felek : Gök, gökyüzü, dünya, evren, âlem.
-G-
gardiyan : Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlülerin, cezaevi yönetmeliğine ve yasalara
uygun davranmalarını gözeten, cezaevinin türlü işlerini yürüten görevli.
garip kalmak : Kimsesiz kalmak.
gerdan : Vücudun, omuzlarla baş arasında kalan ön bölümü. (Şişman kimselerde)
Çene altındaki etli bölüm.
gramofon : Bir plağa ya da benzeri özel bir madde üzerine önceden saptanmış olan
sesleri istendiğinde yineleyen, mekanik düzenekli aygıt.
-H-
halay : Davul zurna eşliğinde, el ele tutuşularak, kol kola girilerek ya da omuzlardan
tutuşularak topluca oynanan ve değişik türleri bulunan bir Türk halk oyunu.
harb-i Umûmî : Birinci Dünya Savaşı.
hicap : Utanç, utanma, sıkılma.
hoplatma : Hoplatmak eylemi.
Hüda : Tanrı.
hüviyet : Kimlik, öz.
-I-
ırgalamak : Yerinden oynatıp sallamak, sarsmak. İlgilendirmek.
-İ-
i’tilâ : Yukarı rütbelere erişme.
ika : Etme, işleme, yapma.
ilhamat : İlhamlar. Allah tarafından kalbe gelen manalar.
irsal : Gönderme, gönderilme, yollama.
izahatitası : Açıklama yapmak.
-K-
kadem : Ayak, adım.
kader : Alın yazısı.
kadime : Eski, öncesi bilinmeyen.
katman : Her bir kat.
kavuştak : Şarkı ve türkülerde tekrarlanan bölüm.
koçaklama : Halk yazınında, konusu savaş, yiğitlik olan, coşkulu ve yiğitçe bir söyleyiş-
le savaşı, yiğitliği, yiğitleri öven şiir.
kompozitör : Besteci.
külliyat : Bir yazarın bütün yapıtlarını kapsayan dizi, bütün yapıtları.
küme : Var olan notanın bir üst ve bir alt sesini kullanarak yapılan süsleme.
157