Page 160 - THM TEORİ VE UYGULAMASI (ORTAK-TSM ) 11
P. 160

-M-

               ma’tuf                                  :  Yöneltilmiş.
               maarif  Vekâleti  Hars  Dairesi:  Millî Eğitim Bakanlığı Kültür Dairesinin eski adı.
               mahpushane                  :  Cezaevi.
               malumat                      :  Bilgi.
               mazhar  olmak                  :  İyi bir şeye ermek, ulaşmak, kavuşmak.
               mecmua                          :  Dergi.
               menâkıb                    :  Menkıbeler, hayat hikayeleri.
               medek                      :  Hayvan, inek, davar, manda, dişi manda, manda yavrusu, malak, buzağı.
               mert                       :  Özü sözü doğru, yiğit.
               mertebe                      :  Aşama, derece, rütbe.
               mevcudiyet              :   Var olma durumu.
               mikdar-ı  âzâ            :  Üye sayısı.
               motif                      :  En az iki sesi ve bir vurgusu bulunan, ritimsel çok sesli ise uygulama açısından
                                           kendine özgü bir karakteri olan, geliştirilebilmeye uygun en küçük müzik f kri.
               muavenet                :   Yardım, yardım etme.
               muhafaza  etmek            :  Korumak.
               mukayese              :     Karşılaştırma.
               musikişinas            :    Musikici, müzikçi.
               müessese                    :  Kuruluş.
               müsta’mel                   :  Kullanılmış.
               müstezat              :     Gazelin her dizesine kısa bir dize eklenmesiyle oluşan bir tür.
               mütakere                   :  Ateşkes.
               müzaharet                  :  Arkadan yardım etmek, korumak.

                                                                          -N-

               nakarat                    :  Bir şiirde veya şarkıda tekrarlanan sözler.
               namert                      :  Alçaklık eden, alçak, korkak.
               nasihat                    :  Öğüt.
               nazar-ı  itibar               :  Önemsemek, önem vermek.
               neşretmek                   :  Yaymak, dağıtmak, saçmak.
               netayic                :    İşlerin sonucu.
               nezdinde              :     Gözetiminde.
                                                                          -O-

               oktav                      :  Sekiz sesten oluşan ses dizisi, bir do sesiyle ondan sonraki do sesi ara-
                                           sındaki uzaklık.

                                                                          -P-

               peyderpey           :       Birbirinin ardı sıra, yavaş yavaş.
                                                                          -R-


               rapt  etmek               :  Bir şeyi bir yere iliştirmek, tutturmak.
                                                                          -S-


               sekileme                   :  Bir motif veya ezginin ya da herhangi bir kümenin art arda gelecek şekil-
                                           de, başka sesler üzerinde tekrarlanması yöntemi.
               sual                       :  Soru.
                                                                          -Ş-

               şaman                      :  Doğa olaylarına inanan ve doğa ile uyumlu şekilde yaşamayı esas sayan
                                           dinî inanç.




         158
   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164   165