Page 64 - ÇALGI EĞİTİMİ GİTAR 12
P. 64

4.3. Klasik Dönem Müziği (1750-1827)
               Müzik  tarihinde,  Johann  Sebastian
           Bach’ın  ölüm  tarihi  olan  1750  ile  Ludwig
           van Beethoven’in ölüm tarihi olan 1827 yıl-
           ları  arasını  kapsayan  döneme  Klasik  Dö-
           nem  adı  verilmiştir.  Bu  dönem,  her  alan-
           da  bilinçlenme  ve  aydınlanma  sürecinin
           de başlangıcı olarak kabul edilebilir. “Kişi
           soylu olduğu için değil, insan olduğu için
           değerlidir.”  görüşü  benimsenmiştir.  Buna
           bağlı  olarak  önceleri  soyluların  sipariş
           ve  istekleri  doğrultusunda  üretilen  sanat
           eserleri, artık halk için üretilmeye başlan-
           mıştır. Bu dönemde müzik dernekleri ku-
           rulmuştur.  Bu  dernekler,  konser  salonları
           kiralayıp  konserler  düzenleyerek  beste-
           cileri  halkla  buluşturmuşlardır.  Sanatçılar,
           halk konserleri için eserler bestelerken ön-                 Görsel 4.27 Klasik Dönem’de bir vihuela sanatçısı
           celikle duygularını yansıtmayı amaçlamış,
           zarafetin ve içtenliğin ön planda olmasına özen göstermişlerdir. Barok Dönem sanatındaki abartı,
           Klasik Dönem’de yerini sadeliğe ve içtenliğe bırakmıştır. Müzikte kullanılan aşırı süslemeler ve ar-
           monideki karmaşıklık yerine, daha sade ve daha kolay anlaşılır bir anlatım kullanılmıştır. Sanatçılar
           asıl önemli olanın; herkesin anlayabileceği, paylaşabileceği duyguları en iyi şekilde ifade eden yalın
           bir anlatım olduğu görüşünde birleşmişlerdir. Bu önemli değişikliklerin yanı sıra Klasik Dönem’de
           yaşanan diğer gelişmeler şu şekilde sıralanabilir:
            • Sonat, Klasik Dönem’in en önemli biçimlerinden birisi hâline gelmiştir.
            • Barok Dönemin önemli biçimlerinden biri olan süit, giderek yerini senfoniye bırakmıştır.
            • Orkestrasyon daha da gelişmiş, Barok Dönem’de üç bölümlü olarak kullanılan senfoni, bu dö-
             nemde dört bölümlü olarak önemli bir biçim hâline gelmiştir.
            • Konçerto ve oda müziği büyük gelişme göstermiştir.
            • Çalgı müziği, vokal müziğin önüne geçmiştir.
                                               • Duyguların ifadesinin ön plana çıkması, çalgılarda nüans zen-
                                               ginliği ve tını çeşitliliği arayışlarını doğurmuş; güçlü bir tınıya
                                               sahip  olmasına  karşın  istenilen  nüansları  yapmaya  uygun  ol-
                                               mayan klavsen, yerini tuşlarına dokunuş kuvvetine göre nüans
                                               elde edebilecek bir sisteme sahip olan piyanoya bırakmıştır.



                                               Klasik Dönem’de Kullanılan Müzik Formları
                                                   Klasik Dönem’de, önceki dönemlerde ortaya çıkan hemen
                                               her müzik formunda dönemin özelliklerine göre yeni eserler ya-
                                               zılmıştır. Sonat, konçerto, menuet gibi formlar gelişerek, Klasik
                                               Dönem bestecilerinin ifade olanaklarını zenginleştiren ve güçlen-
                                               diren bir anlatım alanına dönüşmüşlerdir. Bu formların yanı sıra
                                               ortaya çıkan yeni formlar şunlardır:
                                               Senfoni:  Sonat  formunda  yazılan  orkestra  eserlerine  senfoni
                                               denir. Bugünkü anlamda ilk örnekleri İtalya’da görülmüş, Paris
                                               ve Mannheim’da gelişmiştir. Klasik Dönem’de, Haydn (Haydın),
                                               Mozart (Modzart) ve Beethoven (Betofın) gibi Viyanalı besteci-
                              Görsel 4.28 Vihuela  lerin elinde en parlak düzeyine erişmiştir. Yaylı ve üflemeli çal-
           gıların gelişmesiyle özgün bir form ve anlatım zenginliği kazanmıştır. Klasik senfoni dört bölümden
           oluşan bir bütündür; birinci bölüm hızlı (allegro), ikinci bölüm ağır (andante), üçüncü bölüm ikinciye
           göre biraz daha canlıca (menuet, sonraları scherzo’ya dönüştü), dördüncü bölüm canlı, parlak bir
           final (allegro) olarak yazılır.
                                                                                                                 63
   59   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69