Page 178 - THM TEORİ VE UYGULAMASI (ORTAK-TSM) 12
P. 178
sekileme : Aynı müzik cümlesinin sırasıyla farklı perdeler üzerinde tekrar edilmesi.
sökün eylemek : 1. Birdenbire görünüp arkası kesilmeden gelmek. 2. Çözülmek.
Ş
şad olmak : Sevinmek, memnun ve mutlu olmak.
şefaat : Günahlardan kurtulmak için dua etmek. Allah’a yalvarmak.
şelfe : Uzun saplı mızrak.
şule : Alev, yalım.
T
tabip : Doktor.
tarikat : Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilke-
lerde birbirinden ayrılan Tanrı’ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri.
tril : Gırtlak titreşimleri.
U
uşak : Herhangi bir bölgenin halkından olan erkek.
V
vaat : Bir işi yerine getirmek için verilen söz.
vecd : Coşku.
Y
Yakup : Yakup Peygamber. Allah’ın sâf ve temiz kulu.
yaman : 1. Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse). 1.Alışıl-
madık, olağanın dışında.
yâren : Dostların oluşturduğu topluluk.
yegâne : Biricik, tek.
yengi : Yeni.
yezit : 1.Nefret edilen kimseler için kullanılan bir söz. 2. Hilekar, sahtekar.
yiğitleme : Koçaklama, halk edebiyatında, konusu savaş, coşkulu ve yiğitçe bir söyleyişle
savaşı, yiğitliği, yiğitleri öven şiir.
yuğ : Eski Türklerde ölüler için yapılan tören.
Yusuf : Yusuf Peygamber. Yakup peygamberin on iki oğlundan en küçüğünün bir büyüğü.
Z
zakir : Alevilikte cem ibadetinde deyişleri saz eşliğinde söyleyen ozan.
zıbın : İç çamaşırı olarak giydirilen, ince pamukludan yapılmış kollu giysi.
zülüf : 1. Şakaklardan sarkan saç lülesi. 2. Sevgilinin saçı.
176