Page 30 - TÜRK SANAT MÜZİĞİ KORO 12
P. 30
Okuma Metni
BUHÛRÎZÂDE MUSTAFA ITRÎ EFENDİ ( 1640-1712)
Prof. Dr. Gülçin YAHYA KAÇAR
Türk Mûsikîsi tarihinde çok önemli bir yeri olan Itrî Efendi, İstanbul’da Mevlânâkapı civarında,
Yaylak (eski adı Yapılan) semtinde doğdu. Ebeveyn isimleri ve kesin doğum tarihi bilinmemektedir. Rauf
2
Yektâ Bey, Itrî’nin 1640 yılında , Suphi Ezgi ise 1630’da doğduğuna dair tahminlerde bulunmuşlardır. Bu
1
tahminler daha sonra müelliflerce dikkate alınmış ve müteakip yayınlarda bu tarih aralığında doğmuş
olabileceği kabûl görmüştür. Asıl adı Mustafa’dır. Şiirlerinde kullandığı “Itrî” mahlası ve “Buhûrîzâde”
lâkabıyla tanınmıştır. Bu lâkabın kendisine mi ailesine mi ait olduğuna dair elimizde bir bilgi olmamakla
birlikte, Buhûrîzâde lâkabından ailesinin tüccâr olabileceği düşünülebilir. Çiçek yetiştirmesinden dolayı
da kendisine “Itrî” mahlasının verildiği söylenen
Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi meyve yetiştir-
mekle de meşgûl olmuş, kendi adıyla “ Mustâbey
Armudu”nu yetiştirip ıslâh etmiştir .
3
Dinî ilimlerle beraber Arapça ve Fars-
çayı öğrenen Mustafa Itrî Efendi öğrenimi sı-
rasında ayrıca güzel yazıya da merak sarmış,
dönemin önemli hattatlarından Sîyâhî Ahmed
Efendi’den hat dersleri alarak tâ’lik hattın-
da söz sahibi bir hattat olmuştur. Itrî’nin Hâfız
Post’un güfte mecmûasına kendi tâ’lik hattı ile
bazı güfte ilâvelerinde bulunmuş olduğu araştır-
macılarca kabûl görmüştür. Nitekim Topkapı Sa-
rayı Kütüphanesi’nde bulunan mecmûada böyle
4
ilâveler yapıldığı açıkça görülmektedir .
Itrî, devrin büyüklerinden, özellikle
Osmanlı Pâdişâhı IV. Sultân Mehmed (1648-
1687) ve Kırım Hânı Hacı Gazi I. Selim Giray
Hân‘dan (1671-1704) himâye görmüş önemli
bir hânende ve bestekârdır. Selim Giray’ın Ça-
talca’daki Kadı çiftliğinde yapılan mûsikî mec-
lislerinde büyük itibar gören Itrî, IV. Mehmed
döneminde de Enderûn’da mûsikî hocalığı ve
hânende olarak görev yapmıştır. Şeyhü’l-İslâm
Esad Efendi’nin Atrabü’l-âsâr’ında, Şeyhî’nin
Vekâyiul fuzâlâ’sında mûsikîsever bir pâdişâh
olan IV. Mehmed tarafından sık sık saraya davet
edildiğinden ve bestelerini bizzat kendisinden Görsel 1.2: Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi
dinlediğinden bahsedilmekte ve ona çeşitli hedi-
yeler verilerek iltifâtlarda bulunulduğundan söz edilmektedir. Itrî bu dönemde kendi isteği üzerine IV.
5
Mehmed tarafından esirciler kethüdalığı (esirciler kâhyalığı) görevine getirilmiştir . Bir rivâyete göre;
onun bu görevi, esirler içindeki yetenekli ve sesi güzel olan gençleri bularak yetiştirmek ve ülkelerinin
mûsikîleri hakkında bilgi sahibi olmak amacıyla istediği söylenmektedir. Itrî, Şeyhî, Sâlim, Safâyî gibi
bazı tezkire müelliflerine göre bu görevde bulunduğu sırada, bazı kaynaklara göre de bu görevinden
6
sonra vefât etmiştir .
1 Rauf Yektâ, Mevlevî Âyînleri II, s.VII
2 Ezgi, Suphi, Nazarî Ameli Türk Mûsikîsi I, s.113
3 Özalp, Mehmet Nazmi, Türk Mûsikîsi Tarihi- Derleme, ss.161-165
4 Uslu, Recep, “XVII. Yüzyılın Büyük Bestekârlarından Itrî ve Itrîzâde”, s.595
5 Rauf Yektâ, Mevlevî Âyînleri II, s.VII-VIII
6 Özcan, Nuri, “Itrî Efendi”, s.220
TÜRK SANAT MÜZİĞİ MAKAM BİLGİSİ TÜRK SANAT MÜZİĞİ MAKAM BİLGİSİ 29