Page 105 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 105
2. ÜNİTE
Ekrem Karadeniz (1904-1981)
1904 yılında Rize’de doğmuştur (Görsel 2.71). Müziğe on iki
yaşında Sotiri adlı bir müzikçiden ut dersleri alarak başlamıştır.
Kanun ve keman çalmıştır. 1930’lu yıllarda Abdülkadir Töre ile
tanışmış, kuramsal müzik çalışmalarına başlamıştır. 1934 yılında
İstanbul Hukuk Fakültesini bitirmiştir. Aynı yıl görme yetisini bü-
yük ölçüde kaybetmiştir. 41 aralıklı perde sistemi üzerine uzun
yıllar çalışmış, bu çalışmaları ”Türk Musikisi Nazariyye ve Esaslar”
adıyla kitaplaştırmıştır. Kitap 1955 yılında tamamlanmasına rağ-
men 1982 yılında basılabilmiştir. Acem perdesi kullanılarak icra
edilen necd hüseyni makamını canlandırmıştır. Kitabının yanı
sıra çeşitli dergi ve gazetelerde geleneksel Türk müziği üzerine
yazılar yazmıştır. 1981 yılında İstanbul’da hayatını kaybetmiştir.
Daha çok kuramcı olarak tanınan Karadeniz’in yirmi iki civarında
bestesi bulunmaktadır.
Görsel 2.71: Ekrem Karadeniz
Suphi Ezgi (1869-1962)
1869 yılında İstanbul’un Üsküdar ilçesine bağlı Açıktürbe’de
doğmuştur (Görsel 2.72). Posta ve telgraf nezaretinde muhase-
be kalemi ve eşya müdürü olan babası amatör olarak hanende-
lik yapmış, kanun ve keman çalmıştır. Bu ortamda yetişen Suphi
Bey, 11 yaşında Mızıka-ı Hümayun Kolağası Vefâlı Tahsin Efen-
di’den keman ve musiki dersleri almaya başlamıştır. Kısa sürede
fasıl heyetlerine girmiştir. Kanunî Hacı Arif Bey’den Batı müziği
notasını ve çeşitli saz eserlerini, Rauf Yekta Bey’den Hamparsum
notasını öğrenmiştir. Hüseyin Fahrettin Dede ve Zekai Dede’den
repertuvar, ney ve nazariyat dersleri almıştır. Tamburi ve ney-
zen Halim Efendi’den üç buçuk yıl tambur dersleri alarak klasik
tambur icrasının önemli bir temsilcisi olmuştur. Yirmi üç yaşında
Tıbbiye-i Şahaneden doktor yüzbaşı rütbesi ile mezun olmuştur.
Bingazi’ye atanmış ve 21 yıl burada çalışmıştır. Libya’da Osman-
lı- İtalya savaşına katılmış, savaş sonunda albay rütbesi ile İstan- Görsel 2.72: Suphi Ezgi
bul’a dönmüştür. Birinci Dünya Savaşı süresince İstanbul’da kal-
mış, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra Ankara’ya geçmiştir. Saadettin Arel’in isteği üzerine geldiği İzmir’de 1923 yılında
doktorluktan emekli olmuştur.
Suphi Ezgi 1913 yılından itibaren Saadettin Arel ile birlikte Rauf Yekta Bey’in musiki konusunda başlatmış ol-
duğu bilimsel araştırmalara katılmıştır. Uzun yıllar süren araştırmalar süresince binlerce el yazması ve edvar kitap-
ları incelenmiş ve elden geçirilmiştir. Çok sayıda saz eseri ve beste restore edilmiştir. Prof. Dr. Salih Murat Uzdilek
de bu çalışmalara katılmış böylece “Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi” Türk müziğine kazandırılmıştır.
Bestecinin eserleri şunlardır:
• Kuramsal Eserleri: Amelî ve Nazarî Türk Musikisi, Tambur Metodu, Türk Musikisi Klasiklerinden Temcid, Nât,
Salât, Durak ve İlahiler Kitabı, Tamburi Mustafa Çavuş’un Otuz Altı Eseri, Tamburi Ali Efendi, Hacı Arif Bey ve
Şevki Bey’in Eserleri, Solfej Kitabı.
• Müzik Eserleri: Besteci 700 dolayında eser bestelemiş bunlardan 165’inin yayımlanmasını uygun görmüştür.
Başlıcaları; 13 peşrev, 2 durak, 43 saz semaisi, 10 oyun havası, 1 taksim, 13 beste, 4 ağır semai, 9 yürük semai,
3 marş, 67 şarkı ve Lale Devri isimli bir operettir.
104 TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER