Page 222 - ÇALGI EĞİTİMİ BAĞLAMA 9
P. 222
gürgen : Karadeniz kıyılarındaki ormanlarda çok yetişen, kerestesi değerli bir ağaç,
karagürgen.
hece bağı : Müzikte bir heceyi iki ya da daha fazla sesle söylememiz gerektiğinde bu sesleri bir-
birine bağlayan çizgi.
herg (herk) : Süpürülüp dinlenmeye, nadasa bırakılan tarla.
ıslah etmek : Düzeltmek.
intizar : 1. Birinin gelmesini, bir şeyin olmasını beklemek, gözlemek. 2. Beddua, inleme.
kanun : Dikdörtgen biçiminde, bir köşesi kesik, yassı bir sandık üzerine gerilmiş tellerden
oluşan, ince saz çalgısı.
karar sesi : Çalgının yapısına göre sesin en verimli çıktığı yer veya ses bölgesi.
kelebek : Akçaağaç/süs ağacı olarak da dikilen, tahtası hafif ve sağlam bir ağaç, isfendan.
koçaklama : Cesur, yiğit ve kahramanca bir eda taşıyan ve çoğu kez savaş, cengâverlik
konularını işleyen türkü.
korno : Bir ağızlık, kendi üzerine dolanmış koni biçiminde uzun bir boru ve ağzı genişçe
açılan bir kulaklıktan oluşan üflemeli bakır çalgı.
köknar : Çamgillerden, yüksek bölgelerde yetişen, iğne yaprakları kısa, yassı olan, reçineli
ve kozalaklı bir orman ağacı.
kudüm : Metal (bakır) tahta veya topraktan yapılmış huni biçimindeki yan yana getirilmiş
iki kâsenin geniş kısımlarına deri gerilerek oluşturulan vurmalı çalgı.
kurulmak : Kibirlenmek, burnu havada olmak.
ladin : Çamgillerden, 50-60 metre yüksekliğinde, düz gövdeli, kozalağı aşağıya doğru
sarkık, kerestesi ve reçinesi değerli, çam türüne çok yakın bir orman ağacı.
libas : Giysi.
mahluk : Yaratık.
mail (mayil) : İstekli, hevesli, hayran, eğilmiş, gönlü düşmüş.
maun : Hindistan ve Honduras'ta yetişen büyük bir orman ağacı.
mayil olmak : Eğilmek, düşmek.
mengi : Güney Anadolu’daki tahtacılar arasında yaygın bir oyun ve bu oyuna eşlik eden
ezgi türü.
meyil vermek : Sevmek, eğilimini belli etmek.
murat almak : Dileğine kavuşmak.
nakarat : Bir şarkıda her kıtadan sonra tekrarlanan ve bestesi değişmeyen parça. Sözlü
ezgilerin ana bentleri dışında kalan, kısa veya uzun söz kalıplarından oluşan
güfte bölümü.
neva : Ses, seda, makam, ahenk, ezgi.
obua : Orkestrada yer alan çift kamışlı, tahtadan yapılmış üflemeli çalgı.
220