Page 13 - ÇALGI EĞİTİMİ FLÜT | 9 TTKB
P. 13

FLÜTÜN TARİHÇESİ, YAPISI, ÇEŞİTLERİ VE BAKIMI


               1.1. FLÜTÜN TARİHSEL GELİŞİMİ


                   İlk  Çağ  uygarlıklarında  insanlar;  bambu,  ağaç  kovuğu,
               boynuz,  kemik  ve  hayvan  dişlerine  üf eyerek  ses  çıkarabil-
               diklerini  fark  etmişlerdir.  Flütün  insanlık  tarihi  kadar  eski  bir
               geçmişe sahip olduğu arkeolojik bulgularla ortaya konmuştur.
               Neandertaller  tarafından,  günümüzden  yaklaşık  45.000  yıl
               önce  bir  ayı  yavrusunun  uyluk  kemiğinden  iki  delikli  olarak
               yapıldığı iddia edilen bir f üt (Görsel 1.1) Kuzey Slovenya’da
               bulunmuştur. Bilinen en eski müzik aleti olarak Slovenya Millî
               /B@(D#L"(*D(&A#>(L3()$("#&:
                   Birçok uygarlıkta f üt yaygın bir şekilde kullanılmıştır. Her
                                                                        Görsel 1.1: Kemikten Yapılmış Üf emeli Çalgı
               bir  uygarlıkta  farklı  f üt  çeşitleriyle  karşılaşılmıştır.  Flütün  bir
               uygarlıkta icat edilip diğer uygarlıklara yayılmasından ziyade, farklı uygarlıklarda değişik f üt çeşitlerinin icat
               edildiği yapılan kazılarla anlaşılmıştır.

                   Örneğin Antik Yunan’da (MÖ 7) en yaygın olarak kullanılan üf emeli çalgı “aulos”tur. Üf emeli çalgılardan
               bir diğeri de Yunan mitolojisinde tanrı Pan’ın buluşu kabul edilen pan f üttür. Mezopotamya uygarlıklarında solo
               veya koroya eşlik eden kamış kavallara “sem” düz çalınan f ütlere “tiğ” ya da “tiggi” adı verilmektedir. Yapılan
               kazılarda bulunan çalgılar Mısır uygarlığının (MÖ 4000) müziğe verdiği önemi göstermektedir. Bunlardan
               bazıları; çift kamışlı f üt, ney, arp, davul, trompet gibi enstrümanlardır. Çin uygarlığında (MÖ 3000) kullanılan
               en eski üf emeli çalgı “pai-siao” (paysiyo) adı verilen bir pan f üttür.

               1.1.1. Flütün Tarih İçindeki Gelişimi

                   İlk Çağ uygarlıklarından günümüze kadar hemen
               hemen  her  toplumda  f üt  kullanılmıştır.  Rönesans
               Dönemi’nde (1400-1600) f ütler yapı olarak çeşitlilik
               göstermiş ve farklı üf eme tekniğine sahip iki f üt ön
               plana çıkmıştır. Bunlar “transverse” [tıransvers (Gör-
               sel 1.2)] ve “recorder” [rikordır (Görsel 1.3)] f ütlerdir.
               Eski f ütler ağız deliği yuvarlak, kapaksız bir boru ve
               bu boruya açılmış altı delikten oluşmaktadır. Flütün,
               1600-1750 yıllarını kapsayan Barok Dönem’de geliş-
               meye başladığı bilinmektedir. Dönemin f üt virtüözleri
               ve f üt yapımcıları, f ütün yuvarlak olan hava deliğini
               ovalleştirmiş ve üzerindeki delik yapısını değiştirmiş-
               lerdir.  Barok  Dönem’e  kadar  tek  parça  olan  f üt  bu
               dönemde günümüzdeki gibi üç parçadan oluşmuştur.
               Dönemin ortalarına doğru f üte yedinci delik de eklenerek
               seslerin daha kolay çıkmasını sağlayan bir perde sistemi
               ile f ütün gelişimi sağlanmıştır.
                   O döneme kadar f ütlerin ihtiyaca cevap vermekte
                                                               Görsel 1.2: Transverse Flüt  Görsel 1.3: Recorder Flüt
               yetersiz kaldığı ve perde sisteminin geliştirilmesi gerek-






               !"
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18