Page 15 - Gitar9_2021_kitap.indb
P. 15
Araştırmalarla birlikte elde edilen bilgilere göre saplı lavta sınıfına giren ilk çalgı
örnekleri Antik Mısır, Hitit ve Antik Yunan uygarlıklarına ait buluntularda karşı-
mıza çıkmaktadır. Arkeolojik araştırmalarda duvar resmi, taş kabartma ve hey-
kel gibi buluntularla tasvir edilen bu çalgıların başlıcaları bir çeşit tambura ben-
zeyen nefer (Görsel 1.1), Hitit gitarı olarak adlandırılan Hitit çalgısı (Görsel 1.2),
pandora (Görsel 1.3) ve kitharadır (Görsel 1.4).
Uzun saplı lutlar zamanla gözden kaybolarak kısa saplı lutlar tercih edilmiş ve
Arapların ud olarak şekillendirdiği çalgı (Görsel 1.5), Haçlı Seferleri’yle Avru-
pa’ya ulaşarak “lavta” adını almıştır (Görsel 1.6).
Lavtanın ilkel biçimlerine ilk çağlarda Sümer, Antik Mısır, Asur, Babil, Antik Yu-
nan ve Roma uygarlıklarında rastlanmaktadır. Kimi görüşlere göre 10. yüzyıl-
da, farklı görüşlere göreyse 13. yüzyılda Avrupa’ya ulaşan lavta Avrupa müzik
kültüründe yüzyıllardır kullanılan telli çalgılardan birisidir. Özellikle Rönesans
döneminde oldukça yaygın olarak kullanılan altı çift telli lavta, 17. yüzyıldan iti-
baren on üç çift telli Barok lavtaya dönüşmüş ve bu çalgının da theorbo (Görsel
1.12), archlute, chitarrone gibi birçok türevi ortaya çıkmış ve bu türevler Ba-
rok dönemi boyunca etkin bir şekilde kullanılmıştır. Klasik dönemin başladığı
1750’li yıllardan itibaren bu çalgılardan uzaklaşılmış ve lavtalar yavaş yavaş
müzik tarihinden silinmişlerdir.
Bugün bildiğimiz anlamda klasik gitarın atası kabul edilen iki çalgı, guitarra
latina (latin gitarı) ve guitarra morisca (mağrip gitarı)’dır. 13. yüzyıldan itibaren
kullanılmaya başlandığı tahmin edilen bu çalgılardan guitarra latina (Görsel 1.7)
şekil olarak İspanyol gitarına benzerken, guitarra morisca (Görsel 1.8) Avrupa
lavtasına benzemektedir.
15. ve 16. yüzyıllarda ortaya çıkan çalgı müziğinde, modern gitarın atalarının
vihuela, dört telli gitar, beş telli gitar lavta olmak üzere dörde ayrıldığı belirtil-
mektedir. Rönesans döneminde gitar benzeri çalgıların birçok türü gözlenmek-
tedir. Hatta aynı isimle birbirinden farklı birçok çalgının varlığı söz konusudur.
Bunun, o dönemde çalgıların günümüzdeki gibi standart bir hâle gelememesin-
den kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu dönemde kullanılan gitar benzeri çal-
gılardan bazıları vihuela (Görsel 1.9), gittern (Görsel 1.10), cittern (Görsel 1.11),
guitarra, chitarra, guiterne, giterne ve ghiterra olarak sayılabilir.
16. yüzyıla gelindiğinde çalınış biçimleriyle geliştirilen üç tür vihuelaya rastlan-
maktadır:
1. Vihuela de arco: Yay ile çalınan vihuela
2. Vihuela de penola: Pena ile çalınan vihuela
3. Vihuela de mano: Parmakla çalınan vihuela
Görsel 1.9’da görüldüğü gibi, parmakla çalınan vihuela de mano’nun ses kutu-
sunun yan taraflarının içe kıvrımlı biçimi klasik gitarla benzerlik göstermekte-
dir. Bu çalgının özellikle İspanya’da popüler bir çalgı olarak yaygınlaşmasıyla,
adında bulunan “de mano” eki kullanılmamış, çalgıya sadece “vihuela” denme-
si yeterli görülmüştür.
15 ve 16. yüzyıllarda kullanılan beş çift telli gitarların yapısı 17. yüzyıla gelindi-
ğinde küçültülmüş ve Barok döneminin aşırı süslü anlayışı bu gitarlara yansıtıl-
mıştır. Kendi döneminde “İspanyol gitarı” olarak adlandırılan bu gitarlara daha
sonraki dönemlerde “Barok gitarı” adı verilmiştir (Görsel 1.13). Barok dönemde
gitar, kralların saraylarına, zengin ailelerin salonlarına girmiş, sosyetenin geniş
kitlelerine hitap etmeye başlamıştır. Dolayısıyla, bu enstrüman için beste ya-
panların, gitar yapımcılarının ve gitaristlerin sayısı oldukça artmıştır.
13