Page 94 - Konu Özetleri AYT Sosyoloji
P. 94
SİYASAL YÖNETİM BİÇİMLERİ
C. Aristokrasi
Aristokrasi, halkın aristokrat adı verilen küçük, ayrıcalıklı bir grup tarafından yönetildiği yönetim şeklidir. Aristokrasiler
aslında zamanla güçlerini kaybeden monarşilerden doğmuştur. Monarşilerde olduğu gibi aristokrasilerde de kan bağı
önemlidir. Asalet (soyluluk) babadan oğula veraset yoluyla intikal eder ve iktidar belli asalet ölçütlerine göre kullanılır.
Tarihsel akış içinde kültürel, toplumsal ve ekonomik nedenlerle asillerden olmayan halk tabakaları siyasi ve medeni haklar
elde ettikçe aristokratik düşünceler de her geçen gün zayıflamıştır. Günümüz siyasal dünyasına demokratik fikirler hâkim
olduğundan günümüz devletlerinde aristokratik bir yapı görülmemektedir.
Ç. Teokrasi
Devletin Tanrı veya doğaüstü güçler adına sınırsız güç talep eden dinî otoriteler tarafından yönetilmesidir. Diğer bir ifadeyle
“devlet işlerinden, yönetim ile görevli din adamları sınıfının sorumlu olduğu ve devlet işlerinin dinî temellere dayandırıldığı
sistem” olarak tanımlanabilir. Günümüzde Vatikan, Suudi Arabistan ve İran teokratik yönetim biçimine örnek oluştururlar.
Bazı aşırı teokratik devletlerde din özgürlüğü yoktur ve teokrasinin inancına karşı gelmek, genellikle aşırı hükûmetlerde
ağır yaptırımlara sebep olur.
D. Demokrasi
Demokrasi kavramı; hukuken iktidar olma yetkisinin halkın elinde bulunması, halk tarafından hükûmet edilmesi ya da hal-
kın kendini yönetecekleri kendi iradesince seçmesi anlamına gelir. Demokrasi, ulus devletlerin ortaya çıkmasının ardından
dünyada yaygın biçimde benimsenen bir yönetim biçimidir. Bu yönetim biçimi halkın kendisini yönetecek kişileri seçimler
yoluyla belirleyip iktidara getirmesini içerir. Günümüzdeki demokrasi modeli temsilî demokrasidir. Demokrasinin en önemli
özelliği seçimlerin serbestliğidir. Yoksa seçime diğer sistemlerde de rastlanılmaktadır.
DEMOKRATİK YÖNETİMİN BİÇİMLERİ
Bir yönetim sistemi olarak demokrasinin üç temel biçimi vardır:
A. Doğrudan Demokrasi
Siyasi kararların yurttaşların oy çokluğu ile doğrudan doğruya şehir halkı tarafından alındığı yönetim şekline doğrudan de-
mokrasi denir. Doğrudan demokrasi, halkın halk tarafından yönetilmesini öngörmektedir. Dolayısıyla doğrudan demokrasi
sistemi, demokrasinin anlamına en yakın olan hâlidir. Bu sistemin ilk örnekleri Antik Çağ site toplumlarında gözlemlenmek-
tedir. İsviçre’nin Glarus Kantonu, doğrudan demokrasinin uygulandığı nadir bölgelerden biridir.
B. Temsilî Demokrasi
Dünyada en yaygın uygulanan demokrasi biçimidir. Doğrudan demokrasiden önemli ölçüde ayrılır. Halk sadece belli dö-
nemlerde yapılan seçimler yoluyla ve belli bir süre için seçtiği temsilciler aracılığıyla yönetime dolaylı ve uzaktan katılım
sağlar. Halkın seçtiği temsilciler mecliste halkı temsil etmek üzere bulunur ve halk adına kararlar alır. Bu temsilcilere mil-
letvekili ya da parlamenter denir. Halkın alınan kararlara doğrudan müdahale yetkisi yoktur.
C. Katılımcı Demokrasi
Gelişmiş ülke yönetimlerinde, halkın karar alma süreçlerine daha fazla katılımını ifade eden “katılımcı demokrasi” uy-
gulamaları yaygınlaşmaktadır. Örneğin bir ülkede cumhurbaşkanını halkın seçip seçmemesine yönelik referandumun ya-
pılması katılımcı demokrasiye örnek olarak verilebilir. Bunun dışında bazı yerel kararların alınması gerektiğinde de halkın
görüşlerine başvurulabilir. Halkın karar alma süreçlerine katılımı sadece referandumla sağlanamayacağı için sivil toplum
örgütlerinin kamusal alanda etkin olması gerektiği savunulmaktadır. Katılımcı demokraside halkın yönetime, seçimlerin
dışında, daha yoğun katkısı söz konusudur.
DEMOKRASİ VE KUVVETLER AYRILIĞI
Kuvvetler ayrılığı; devleti yönetme erkinin her biri bağımsız yasama, yürütme ve yargı şeklinde üç ana organ arasında
paylaştırılmasıdır. Bu üç organın görevleri ilgili kurum ya da kişilerce yerine getirilir. Her birinin yetki güçleri eşittir. Böylece
hiçbiri tek başına sistemi değiştiremez. Kuvvetler ayrılığı, gücün kötüye kullanılmasının önüne geçerek herkes için özgür-
lüğü ve adaleti güvence altına almaktadır.
Türkiye’nin devlet sisteminde yasama yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndedir. Meclis; anayasaya bağlı kalmak koşu-
luyla yasa yapma, değiştirme veya yürürlükten kaldırma yetkisine sahiptir. Yargı yetkisi, bağımsız mahkemelerdedir.
94 MEBİ KONU ÖZETLERİ SOSYOLOJİ - AYT