Page 149 - Konu Özetleri AYT Türk Dili ve Edebiyatı
P. 149

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU



                                        KRİTİK BİLGİ

                                  Pişekâr Karagöz oyunundaki Hacivat’ın karşılığı, Kavuklu
                                  ise Karagöz’ün karşılığıdır.





                          OYUNUN BÖLÜMLERİ


                          Mukaddime (Giriş): Bu kısımda, oynanacak oyunun adı bildirilir.
                          Muhavere  (Söyleşme):  Yalnız  Pişekâr  ile  Kavuklu  arasında  geçen
                          konuşmadır. Muhaverenin asıl oyun konusuyla herhangi bir bağlantısı yoktur.
                          Fasıl  (Oyun):  Asıl  olayın  konu  edildiği  bölümdür,  burada  işlenen  konuya
                          göre oyuna isim verilir.
                          Bitiş: Oyunun son bölümüdür.






                                        PÜF NOKTA

                                  Kavuklu ile Pişekâr’ın birbirinin sözlerini ters anlamaları
                                  bir gülmece oluşturur. Buna “arzbar” denir. Daha sonra
                                  Kavuklu olağandışı bir olayı kendi başından geçmiş gibi
                                  anlatır. Bu kısma “tekerleme” adı verilir.


        MEDDAH
        Meddah, hikâye anlatıcısı demektir.





                          Meddahlık hikâye ve taklit yapma sanatıdır. Perdesi, sahnesi, dekoru ve
                          şahısları  tek  sanatçıda  toplanmıştır.  Unsurları  basit  ve  sadedir.  Meddah
                          bir  sandalyeye  oturarak  dinleyicilerine  hikâyeler  anlatır.  Bu  hikâyelerin  bir
                          kısmı anonim eserlerdir, bazılarının yazarları bellidir. Karagöz ve orta oyu-
                          nunda görüleceği üzere hayat hadiseleri, masallar, destanlar, hikâye ve
                          efsaneler meddahın repertuvarına girer. Meddahın aksesuarını bir mendil
                          ile bir baston teşkil eder.
                          Meddah, hikâyesinin kahramanlarını kendi muhitlerinin dilleri ve şiveleri ile
                          konuşturan insandır. Meddahın hikâyenin sonunda “Bu kıssadır, bir mecmua
                          kenarında kaydolunmuş; biz de gördük, söyledik. Her ne kadar sürçülisan
                          ettikse affola!” biçiminde özür dilemesi, geleneğin kabul ettiği kalıp sözlerdir.





                                        DİKKAT

                                  Meddah,  yöntemleri  bakımından  Karagöz  ve  orta
                                  oyununa  çok  yakındır.  Ancak  Karagöz  ve  orta  oyunu-
                                  nun  yalnızca  bir  güldürmece  tiyatrosu  olmasına  karşın
                                  meddah;  hikâye  dağarcığının  çeşitliliği,  farklı  mizaçları
                                  yansıtması bakımından onlardan ayrılır.

        TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI - AYT                                               MEBİ KONU ÖZETLERİ      149
   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154