Page 112 - Sosyal Bilimler Liseleri Oku-Yorum Yazı-Yorum Projesi Öğrenci Seçkisi
P. 112
İLMEK İLMEK EMEK
Emekle çok küçükken tanışmışım. Oysa emek ilk söylediğim sözcükmüş, ilk adımlarımmış. Büyük
hayallerim için taşıdığım küçük bir kovada kummuş. Hayatımı paylaşmaktan tarifsiz mutluluk duyduğum o
masum canların susuz kalmaması için çevirdiğim muslukmuş. Sonra tek bir zerresi ziyan olmasın diye dam-
layan musluğa bağladığım lastikmiş emek. Elde ettiğim başarıların ve mutlukların diğer adıymış emek.
Kimi zaman gözyaşım kimi zaman şen kahkalarımmış. Emek hayatıma şekil veren en kıymetli sözcükmüş.
Ben hayatımı ilmek ilmek işlemişim. Evet, yeni fark ediyorum. Emek benim hayatımın pahasıymış.
Bu yüzdenmiş Aytmatov’un Toprak Ana adlı eserini okurken, emek akislerini görüp ışıltısını fark edişim.
Ve yine geçmişimden kalan bir anımın ruhuma sindiğini fark edişim. Emek benim için bir meyusiyetmiş.
Sorumluluklarım hayatımın öznesi konumundaymış. Üstlenmek, benim için elimden gelenin en iyisini yap-
mak en güzelini yapmaktır. Ben mütemadiyen emek verdim. Görenler, görmeyenler vardı. Bu durum benim
emeğimin göreceli olduğunun gösterge değil, onların emeğe saygısı ile alakalıydı. Pişman mıyım dersiniz?
Hayır değilim. Bana hiçbir pişmanlık başarı getirmediği gibi hiçbir başarı da pişmanlık getirmedi.
Emeği saygının ölçütü olarak nitelendirdiğimden kendime olan saygımın uzuvlarını vücuda geti-
rirken benim ham maddem başarılarımdı. “Başarılarım, bana hiçbir zaman pişmanlık getirmedi.” demiştim
değil mi? Çünkü benim başarımın tanımı emekti. Emek vermediğim bir kazancı başarıdan sayamazdım.
Ben emeği her zaman bir ilmeğe benzetirim. Her ilmeğin bir düğüm olma yolculuğu elbet muvaffakiyetle
son bulacaktır. Emekle…
Fatma ÖZTÜRK
Kilis Mübeccel Suphi Yavaşça Sosyal Bilimler Lisesi
110