Page 76 - Sosyal Bilimler Liseleri Oku-Yorum Yazı-Yorum Projesi Öğrenci Seçkisi
P. 76

EN KIYMETLİ CEVHER


               Bir millet nerede yaşar? Zahiri topraktır, peki aslolan? Gerçek şu ki bizler, içine karışmadan önce
        bırakabildiklerimiz kadar yaşıyoruz o toprakta. Biriktirebildiklerimiz kadar var oluyoruz, üzerine yığıldıkla-
        rımız kadar değil. Bundandır ki bir milletin vatanı yalızca hayatını idame ettirdiği kara parçasından ibaret
        değildir. O hâlde düşünmeli, nerde yaşar bunca insan? Koca bir medeniyet nerede gizlidir?


               Düşünüyor muyuz bugün bize bırakılmış en büyük hazine nedir? Düşünmeliyiz çünkü atasının yav-
        rusuna mirası bir avuç topraktan fazlası olmak zorundadır. Ne kadar farkındayız soluduğumuz kültürün?
        Ne kadar farkındayız damarlarımızda akan cümlelerin bünyemize karışan eserlerini? Mehmet Kaplan’ın dile
        getirdiği gibi “Maziyi şuurlu olarak bilme, eskilerin denemelerinden faydalanma, bize, ölçülü olmayı ve biz
        olmayı öğretir.” Fark edebilmek gerek çünkü bugün kimden ne aldığımızı unutur olduk, kime ne bırakaca-
        ğımızdan ise bihaberiz.

                Bu bilinçle şunu görmeliyiz, her birimiz şahsi miraslarımızı ölümden çok önce -yavaş yavaş- arma-
        ğan ederiz medeniyete. Attığımız en ufak adımlar dahi bizden sonrasına bırakacağımız anıtlardır. Cemiye-
        tin sürekliliği miraslarımızda ne denli cömert olduğumuzla belirlenecek ve işte medeniyet bıraktığımız bu
        anıtlarda sürüp gidecektir.

               Kültür, geçmişin bize bıraktığı en kıymetli cevherdir. Bu cevherden yoksun bir hazinenin tahayyülü
        mümkün değildir. Milletin göz bebeği kültür ancak nesiller arasında aktarımla varlığını devam ettirecektir.
        Türk kültürünün sahip olduğu tüm hazineyi korumak ve kollamak; okuyan yazan, kültürünü bilen, onu tas-
        fiyeye değil, muhafaza etmeye gönül veren biz gençlere vazifedir. Bu vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmek
        boynumuzun borcudur.

                       Irkın seni iklimine benzer yaratırken,
                       Kaç fethe koşan tuğlar ufuklarla yarışmış.
                       Tarihini aksettirebilsin diye çehren,
                       Kaç Fatih’in altın kanı mermerle karışmış.


               Damarlarında Fatih’in altın kanı akan biz gençler bu ulu çınarın gölgesinde soluklandığımız, nefes
        aldığımız her an, aziz mevcudiyetimizin devamını sağlamak adına okuyarak, yazarak, hatırlayarak ve her
        daim unutturmayarak üstümüze düşeni yapmaya ant içtik.


                                                    Sinem YILMAZ
                                       Ankara/Keçiören Sosyal Bilimler Lisesi


















           74
   71   72   73   74   75   76   77   78   79   80   81