Page 88 - Türkçeyi Etkili Kullananlar
P. 88
E vliya Çelebi
EVLİYA ÇELEBİ
(1611-?)
Hayatı ve Eserleri
Elli yılı aşkın süre boyunca gezilerinden edindiği izlenimleriyle Seyahatnâme adlı 10 ciltlik eseri
kaleme almış gezgindir. İstanbul’da dünyaya gelmiş, iyi bir öğrenim görmüştür. Önemli devlet
adamlarıyla yakın ilişkiler kurmuştur. 1630’da gördüğü bir rüya üzerine İstanbul’u gezmeye başlayan
Evliya Çelebi; Anadolu, Rumeli, Kafkasya, İran, Yunanistan, Arnavutluk, Bulgaristan, Bosna-Hersek,
Dalmaçya, Macaristan, Avusturya, Almanya, Hollanda, Polonya, Transilvanya, Moldovya, Güney Rusya,
Suriye, Mısır, Hicaz, Habeşistan ve Sudan’a gitmiştir. Gezdiği yerlerdeki halkın dil, inanış ve yaşamları
hakkında ayrıntılı bilgileri kaydetmiştir. Hac ibadetini yerine getirmek için Mekke’ye gitmiş, Medine’yi
ziyaret etmiş, sonra Mısır’a yerleşmiştir. 1685 yılından sonra öldüğü tahmin edilmektedir. Bilinen tek
eseri Seyahatnâme’dir.
Türkçeye Katkıları
• Evliya Çelebi, Türkçenin sadeleşmesi ve gramerinin oturması yolunda önemli adımlar atmıştır.
• Türkçede kullanılan sözcüklere yeni anlamlar yüklemiş ve yeni sözcükler türetmiştir. Örneğin
Türkçeye Arapçadan geçen ve “renkler” anlamına gelen “elvân” kelimesini Seyahatnâme’de
“renkli, türlü renkleri olan” anlamında kullanmıştır: “Evvelâ yedi elvân buğday olur ve danedâr
arpası firâvândır.” (Öncelikle yedi renkli buğday olur ve taneli arpası çoktur.)
• Döneminin konuşma dilinin özelliklerine ve mahallî söyleyişlere sıkça yer vermiştir. Örneğin
Bursa yöresinden bahsederken şu ifadeleri kullanmıştır: “Lisânları Anadolu hâki olmağla lehçe-i
mahsûsaları Etrâk lehcesine karîb elfâzları vardır. Meselâ ‘Ahmed Çelebi’ yerine ‘Ehmet Çebü’ (…)
derler. Niçe nâ-ma’lûm elfâzları vardır.” (Dilleri, Anadolu toprağı olduğundan özel lehçeleri Etrâk
lehçesine yakın kelimeleri vardır. Mesela “Ahmed Çelebi” yerine “Ehmet Çebü” (…) derler. Nice
bilinmeyen kelimeleri vardır.)
• Türkçenin kökeni ve ağızlarıyla ilgili bilgiler ve ayrıntılı örnekler sunmuştur. Bir İstanbullu olarak
Anadolu ağızları ilgisini çekmiş, Batı Anadolu (Bolu, Tosya, Gördes) ve Doğu Anadolu (Diyarbakır,
Bitlis vb.) ağızlarından hatta Azerbaycan şivesinden örnek sözcükler zikretmiştir. Erzurum
ağzından aktardığı “Haradaydın?” (Neredeydin?), “Bınırıyı göyindir.” (Ocağı yak.) ifadeleri buna
birer örnektir.
• Türkçenin ortaya çıkışı ve tarihî gelişimi ile ilgili bilgiler vermiştir. Türkmen, Dobruca, Kırım ve
Nogay Türkçesi üzerinde durmuştur.
• Kelimelerin ses ve yapı özellikleri ile kökeni ve geçirdiği evrelerle ilgili etimolojik bilgiler
vermiştir.
• Bir sözlük yazarı gibi pek çok kelimeyle ilgili ayrıntılı açıklamalar yapmıştır.
• Atasözleri, deyimler, özdeyişler, taklitler, anekdotlar, konuya uygun şiirler, kelime oyunları, mizah
ve yer yer argo ifadelerle zenginleştirdiği bir üslupla eserini kaleme almıştır.
• Türkçe yer adlarını, bu adların etimolojisini ve farklı söylenişlerini kayıt altına almıştır.
86 Türkçeyi Etkili Kullananlar