Page 129 - 3 Adım AYT Türk Dili ve Edebiyatı
P. 129

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI                               AYT        2.
                                                                                                          ADIM
                                                     Tiyatro - Giriş







        1.   Tarihe dayalı oyunları yazmadan önce tarih kaynaklarına yöneli-  3.   Beyazıt: (Vahşi bir hiddetle döner.) Yalan söylersin bre na-
            yor, bu bilimin bana sağladığı bütün belgeleri inceliyor, bu arada   bekâr (hayırsız), yalan! Dünya bir araya gelse, bir araya gel-
            gerekli  notlar  alıyorum.  Daha  sonra  kuluçka  dönemi  başlıyor.   seydi de, vadedilseydi ona, yine de babasının sakalının tek
            Tarihin  kişileriyle  birlikte  yaşıyor,  onlarla  sevinip  onlarla  kaygı   teline değişmezdi. Zincirlerin zapt edemeyeceği bir aslanken
            duyar bir hâle geliyorum. Derken onlarla özdeşlik kuruyor, onlar   babasının bir sözüne bent oldu. Buraya geldi, bir kuzu gibi,
            oluyorum. Örneğin Sultan Murat, Kösem Sultan, Topal Recep   kendi  ayağıyla,  kurban  olmaya...  Çocuk  değildi...  Budala
            Paşa oluyorum. Dramatik şiirin öbür şiir türlerinden farkı da bu-  da  değildi...  Nereye  gittiğini  biliyordu.  Niçin  gittiğini  biliyor-
            radadır. Diyelim lirik şiirde şair hep kendisi olarak konuşur. Galip   du. Böyle olduğu hâlde irkilmedi bile. Ölümden korkmazdı.
            “İsterim hüsnün gibi cevrine pâyân olmasın / Tek seni sevmek   Alçaklıktan yılardı, alçaklar elinde kaldı yazık.
            cihan  halkına  âsân  olmasın”  derken,  Galip  olarak  söyler  bu
                                                                   Rüstem: (Hürrem’e) Şehzade bizi kasteder sultanım.
            mısraları. Oysa Shakespeare, örneğin Hamlet oyununda başka
            kişilerin ağzından konuşur. Hamlet olarak konuşur. Ophelia ola-
                                                                   Beyazıt: (Ona doğru atılır.) Yaaa... yaa... yaa... Sizi kastede-
            rak konuşur... Gerçi destan şairi de birtakım kişileri konuşturur
                                                                   rim devletli, size söylerim. Her kim ki alınır ona söylerim.
            ama onun kişileri şairden bir türlü kopamazlar; romanda olduğu
            gibi, sürekli olarak yazarın güdümündedirler. Dramatik şiirde ise      Hürrem:  (Rüstem’le  Beyazıt  arasına  girerek)  Size  daha
            kişiler kendi başlarına vardırlar, yazarı hiç göremeyiz ve yazar   ehemmiyetli bir vazife verilmiştir paşa unutmayın.
            kendini ne denli hissettirmezse o denli başarılıdır.
                                                                   Rüstem: (Baş eğer çıkar.)
            Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen tiyatro
            türünün özelliklerinden biri değildir?                 Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
            A)  Seçkin bir üslup kullanılır.
                                                                   A)  Bir komediden alındığı
            B)  Ahlak ve erdeme önem verilir.
                                                                   B)  Üç birlik kuralına uyulduğu
            C)  Genellikle manzum olarak yazılır.
                                                                   C)  Kahramanlarının halktan seçildiği
            D)  Konular günlük hayattan alınır.
                                                                   D)  Tarihî bir olayı konu edindiği
            E)  Üç birlik kuralına uyulur.
                                                                   E)  Monologlardan oluştuğu



        2.   Erkek – (Acele, yavaşça) Konuya girsem mi artık?

            Garson – (Yavaşça) Hiç durmayın, hemen girin.

            Erkek – Kesin konuşayım, değil mi? Yukarıdan atayım mı?
            Garson  – Kış sonu ayazları gibi sert esin, bayım!  Cıvataları
            gevşemiş bir doğanın yağmurları gibi yağın şakır şakır!

            Erkek  –  Evet,  öyle  yapacağım.  (Bir  susuş)  Öyle  yapacağım.
            (Kadına yönelerek) Bayan, ben bir iş adamıyım! Bence herkes   4.    • Hayatın hem acıklı hem de gülünç yanlarının bir arada ve-
            de bir iş adamı olmalıdır. Çünkü her şey bir iştir.       rildiği oyundur.
            (Garsona) Giriş nasıl?                                   • Yazılı metne dayanmayan, kurgulanmamış tiyatro eseri,
                                                                      bir nevi doğaçlamadır.
            Garson  – Aristoteles’in söylevlerinde bile yoktur böylesi.
                                                                     • Tiyatro eserine göre sahneyi düzenlemek için gerekli olan
            Bu  tiyatro  metniyle  ilgili  aşağıdakilerden  hangisi  kesin   nesnelerin genel adıdır.
            olarak söylenir?
                                                                     • Oyunlarda, gerek duyulursa oyunculara sözleri fısıldayan
            A)  Konusu günlük hayattan seçilmiştir.                   yardımcı kişidir.
            B)  Toplumsal çarpıklıkları göstermek amaçlanmıştır.     Aşağıdaki  tiyatro  terimlerinden  hangisi  bu  tanımlardan
                                                                   biriyle eşleştirilemez?
            C)  Kusursuz, ağır başlı bir üslup kullanılmıştır.
            D)  Kahramanları, tarihten ve soylu kişilerden seçilmiştir.  A) Dekor         B) Dram           C) Suflör
            E)  Oynanmak için değil okunmak için yazılmıştır.                          D) Tuluat                          E) Aktör



                                                                                                             127
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134