Page 132 - 3 Adım AYT Türk Dili ve Edebiyatı
P. 132

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI                                                                       3. ADIM




        4.   Olabilir olan aynı zamanda inanılır olandır. Gerçekte olmamış   5.   Tiyatroda monolog, oyundaki bir kişinin kendi kendine konuş-
            bir şeyin olabilirliğine kolay kolay inanmayız. Ama gerçekten   ması, dışa verilen iç sesidir.
            olan bir şeyin olabilirliği apaçık ortadadır. Çünkü olanaksız      Buna göre aşağıdakilerden hangisi bir monologdur?
            olsaydı gerçekte olmayacaktı. O hâlde tiyatro olabilir olana
            yönelmelidir.                                          A)  Garson — Bayan A bulaşıklarını kuruladı, kahvesinin son yu-
                                                                      dumunu içti, sokağa çıkmak üzere, Bay B sinir krizi içinde kızının
            Aşağıdaki  parçalardan  hangisinin  dramatik  örgüsü  bu   okul  ödevini  bitirmesini,  daha  da  beteri  eşinin  hazırlanmasını
            görüşle örtüşmez?                                         bekliyor. Ama evet, boşunaymış umutsuzluğu hazırlandı işte.

            A)  Semra: Yarın hep birlikte sinemaya gidelim.        B)  Burkan — Bakın hele kimler varmış burada?
               Banu: Bence diğer kızları da bulmalıyız.               Akın  —  (Selim’in  yanına  gider,  hayretle  elbisesine  ba-
               Şükran: Haftaya bugün onları da çağırıp benim evimde   kar.) Vay, bu ne kılık böyle?
               toplanalım.
                                                                   C)  Zülfikâr  Ağa  —  Macaristan’a  ilk  geçtiğimiz  gün,  kendi
               Banu: Tamam.
                                                                      canınızı tehlikeye koymuştunuz da düşmanın elinden bir
               Semra: Ama yine de yarın sinemaya gidelim.
                                                                      delikanlının canını kurtarmıştınız. Hatırınızda mıdır?
               Banu: Peki, gidelim.
                                                                   D)  Mıknatıs Çocuk: Ben mıknatıslıyım!
               Semra: Tamam öyleyse.
            B)  Yaşlı Erkek: (Öfkeyle kâseyi alır, kadının kucağına verir.)      Emre: Ben de Ankaralıyım ne var yani?
               Al! Hurmaların da senin olsun!
                                                                        Mıknatıs Çocuk:  Of, sen de bilmiyorsun. Mıknatıs gibi-
               Yaşlı Kadın: Miden bozulacak.                          yim, demire yapışıyorum.
               Yaşlı Erkek: Niye bozulsun midem? Kadayıfı bile sakla-
               mışsın.                                             E)  Pişekâr:  Evet,  hatta  ben  korkumdan  evin  bodrumuna
                                                                      kaçmıştım. Sen nerede idin?
                Yaşlı  Kadın:  (Alttan  alır.)  Ye.  Yarasın.  Sakladıysam…
               Belki bir gelen falan olur.
               Yaşlı  Erkek:  (Keser.)  Kimse  gelmez!  Herkesin  işi  var,
               gücü var! Kimse gelmez!
            C)  Cemal: Hayırdır? Ne o elindeki valiz?
               Feride: Günaydın baba. Girebilir miyim?
               Cemal: Gir bakalım.
               Feride: Bir müddet burada kalabilir miyim?
               Cemal: Niye? Bir sorun mu var?
               Feride: Biraz kafamı dinlemek istiyorum da.
            D)  Nihat: Oynayıp durma şu kanallarla. Reklam bitmiştir. Aç
               şu maçı artık.
               Hülya: Bize ne İtalya liginden? Sabahtan beri sen izliyor-
               sun, biraz da ben izlemek istiyorum.
               Nihat: Aç dedim sana. Az kaldı, bitmek üzere.   6.   Mizansen, sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri
               Hülya: Boş ver ya. Ne lazım sana elin futbolu?             I
            E)  Armağan: Sarı karga, sence ben bu yolculuktan vazgeç-  uzun sözler. Rejisör, sinema ve tiyatroda eserin sahnelenin-
               sem mi? Dede ile ninenin evi çok rahattı.                                    II
               Sarı Karga: Yapma dostum. Bir kuş asla hayallerinden   ceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı
               vazgeçmez. Kanatların seni nereye uçurursa, oraya git-  yöneten kimse; yönetmen. Suflör, tiyatroda, kuliste durarak
               melisin.
                                                                                                                 III
               Armağan: İyi de ben nasıl gideceğim papağan adasına?
                                                                   oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
                                                                   Tirat, bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre
                                                                     IV
                                                                   düzenlenip uygulanması. Dublör, tiyatroda ve sinemada bir
                                                                                                                V
                                                                   rolün yedek oyuncusu.

                                                                   Bu parçadaki bilgi yanlışının giderilebilmesi için numa-
                                                                   ralanmış terimlerden hangileri yer değiştirmelidir?
                                                                   A) I ve IV        B) I ve V                 C) II ve III

                                                                                D) II ve IV        E) III ve V





        130
   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136   137