Page 75 - Felsefe - 10 | Beceri Temelli
P. 75
34
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
FELSEFE 10
2. ÜNİTE: Felsefe ile Düşünme Kazanım: 10.2.4. Felsefi bir görüşü veya argümanı sorgular.
Alan Becerileri: Sorgulama, Eleştirel Düşünme, Diyalektik Akıl Yürütme, Disiplinler Arası İlişki Kurma Becerisi
Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi ÖĞRETMEN
Etkinlik İsmi METİN ARACILIĞIYLA FELSEFİ GÖRÜŞ SORGULAMA 25 dk.
Etkinliğin Amacı Öğrencilerin bir metinde geçen temel görüş ve argümanları bulup bunları sorgulayabilmelerini sağlama. Grup
Gerekli Materyaller: Görüş içeren felsefi bir metin
Açıklama: Etkinliğin felsefe öğretmeni eşliğinde eleştirel düşünmeyi geliştiren ders işleme teknikleri kullanı-
larak sınıf içinde yapılması önerilir. Tartışmalarda öğretmenin kolaylaştırıcı ve yönlendirici rolü önemlidir.
KÖTÜLÜĞÜN SIRADANLIĞI
Hannah Arendt
Karl Adof Eichmann ile Maria’nın (kızlık soyadı Schefferling) oğlu olan Otto Adolf, 11 Mayıs 1960’da
Buenos Aires’in kenar mahallelerinden birinde yakalandı ve dokuz gün sonra İsrail’e getirildi. 11 Nisan
1961’de Kudüs Bölge Mahkemesi’ne çıkarıldı ve on beş ayrı iddiayla suçlandı: Başkalarıyla birlikte Nazi
Rejimi’nin başından sonuna kadar ve özellikle de II. Dünya Savaşı sırasında Yahudi halkına karşı suçlar,
insanlığa karşı suçlar işlemişti. 1950 tarihli Nazi ve Nazi İşbirlikçileri (Ceza) Yasası’na göre bu suçlardan
herhangi birini işleyen kişi ölüm cezasına çarptırılırdı. Bu yasaya göre yargılanan Eichmann her suçlama-
yı şöyle reddediyordu: “Bu iddianame bakımından suçsuzum.’’ (…)
Eichmann, (…) zaman geçtikçe bir şeyler hissetme gereksinimini kaybetmişti. İşler artık böyle yürüyor-
du, bu toprakların yeni kanunu böyleydi, her şey Führer’in emirlerine dayanıyordu; düşünüyordu da ne
yaptıysa yasalara bağlı bir vatandaş olarak yapmıştı; (…) sadece emirlere değil yasalara da uymuştu. Her
şeyi birbirine karıştıran Eichmann, bu ayrımın önemli olduğunu sanıyordu ama savunma da hâkimler
de onu ciddiye almadı.
(…) Eichmann, bir anda üstüne basa basa hayatı boyunca Kant’ın ahlâk kurallarına ve özellikle de Kant’ın
görev tanımına uygun yaşadığını ilan etti. İlk bakışta tam bir rezaletti, üstelik bu duruma akıl erdirmek
neredeyse imkânsızdı; zira Kant’ın ahlâk felsefesi, insanın muhakeme yetisiyle yakından ilişkilidir ve bu
yeti de körü körüne itaati imkânsız kılar. (…)
Alman generallerden biri Nürnberg’de kendisine yöneltilen “Siz onurlu generaller nasıl oldu da sorgusuz
sualsiz bir sadakatle bir katile hizmet etmeye devam edebildiniz?’’ sorusuna “Başkomutanını yargılamak
askerin işi değildir. Bırakın da bu işi tarih veya yukarıdaki Tanrı yapsın.’’ cevabını vermişti. (…)
Nasıl medeni ülkelerde yasalar insanın doğal arzu ve eğilimlerinin bazen ölümcül olmasına rağmen vic-
danın sesinin herkese “Öldürmeyeceksin!’’ dediğini farz ediyorsa Hitler’in topraklarının kanunu da kat-
liamlar düzenleyenlerin cinayetin pek çok insanın normal arzu eğilimlerine aykırı olduğunu gayet iyi
bilmelerine rağmen vicdanının sesinin herkese “Öldüreceksin!’’ demesini istiyordu. Nazi Almanya’sında
kötülük, insanların görür görmez kötülük olduğunu anlamalarını sağlayan bir niteliğini -baştan çıkarı-
cılığını- kaybetmişti. (…)
1 Kötülüğün Sıradanlığı, Çev. Özge Çelik, İstanbul, Metis Yayınları, 2009, s. 31, 142 - 143, 156 - 157
Yukarıda Almanya doğumlu, Amerikalı siyaset bilimci Hannah Arendt’in “Kötülüğün Sıradanlığı’’ adlı
kitabının çeşitli sayfalarından alıntılanan bir metin verilmiştir.
1. Yönerge Yönerge
1.
Etkinlikte siyaset bilimine ilişkin bir eser seçilmiş olmasının disiplinler arası yaklaşımla felsefe yapma olanağı
sağlayacağı hatırlatılır. Temel görüşü kavramalarına yardımcı olması açısından öğrencilerin metni okuyarak
aşağıda verilen anlama sorularını yanıtlamaları ve ilk soruya ilişkin yönlendirmeleri dikkate alarak örnekle-
ri boşluklara yazmaları istenir.
Ne tür düşünce kalıpları kötülüğün olağanlaştırılmasına zemin hazırlıyor olabilir?
yaptı/yaptılar.
karşı çıkmadı.
73