Page 285 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 285
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 139
4. ÜNİTE > Destan/Efsane Kazanım A.2.5: Metnin olay örgüsünü belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Olay Zinciri 25 dk.
Amacı Destanlardaki olayların birbirleriyle ilişkisini ve kurgusunu belirleyebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Battâl Gazi Destanı
(…)
Seyyit hemen yola çıktı. Geldiler, gördüler. Bir on bin kadar var Frenk, konmuşlar, otururlar. Seyyit, yüz
kişiyi dört yol eyledi, yirmi beş kişi, dört yandan dün buçuğunda davlumbaz vurdular, baskın yaptılar.
Frenk askerleri, birbirini kırdı. Seyyit, vakit vakit bir taraftan nara attı. Erteye değin, kâfirler birbirle-
riyle cenk eylediler. Cenk arasında Battal, Simbat’a erişti. Bir vuruş ile yıktı. Üstüne saldırdılar, ortadan
Simbat’ı aldılar. Lâin artık durmadı, kaleye çıktı, kapıyı kapadı. Askeri sindi, tarumar oldu. On bin erin
malın aldılar, bir yere topladılar. Seyyit, yürüdü kaleyi dolaştı ki fırsat bula, kaleyi ala. Bir yere vardı,
gördü ki su gider. Ol suyu gözetti. Su geldi, bir deliğe girdi. Seyyit eyitti: “İşbu su hisara gider, eğer çare
olursa iş bundan olur.” dedi. Hemen atın bir yere kodu, elbisesini çıkardı. Allahuteala’ya sığındı, o su
deliğinden içeri girdi. Gide gide su geldi, bir sarnıca döküldü. Seyyit dahi sarnıca düştü. Gayet soğuk
idi. Hayli zahmet çekti. Hele nazar kıldı, bir merdiven gördü ki o merdivenden taşra çıktı. Yatsı vaktiydi.
Biraz durdu, gördü bir kadın suya geldi. Seyyit’i gördü ol dem düştü, aklı başından gitti. Bir zamandan
sonra aklı başına geldi, gözün açtı, yine Seyyit’i gördü. Meğer biçarenin bir oğlu gitmiş, Tanrı Taâlâ
Seyyit’i onun suretinde gösterdi. Kadın eydür:
- Canım oğul, şimdiye dek kande idin? dedi.
Seyyit’in üstüne düştü.
Seyyit dahi:
- Canım ana, dedi. Söz söyleyecek vakit değil. Üşüdüm, beni eve ilet ve hem dahi beni kimseye söyle-
me!
İhtiyar kadın, sevindiğinden ağlayı ağlayı evine geldi. Seyyit eydür:
- Canım ana, bastır beni, biraz yatayım! dedi.
Andan (sonra) yattı. İhtiyar kadın, bulduğu nesnelerden üstünü örttü. Kapıyı muhkem berkitti.
Yanında oturdu. Seyyit, biraz uyudu, kendine geldi, uyandı. Eydür:
- Canım ana, karnım açtır, nesnecik getir yiyeyim, dedi.
İhtiyar kadın durdu, geldi. Yumurta pişirip üzüm pekmez getirdi. Seyyit yedi, karnını doyurdu, andan
taşra çıktı. Frenk oğlunun elbisesini giymiş (olarak) sürdü, Simbat lâininin sarayına geldi. Gördü ki
mest olmuş laflar urur eydür:
- Erte aşağı ineyim… Ne Battal koyam ne halifesin koyam! Her kim elime gelirse öldüreyim. Göreyim
Battal’ın Tanrısı bana neyler! dedi. Andan mest olup yattı, uyudu.
Kullar dağıldı. Seyyit, bir karanlıkça yerde kaldı. Sabreyledi, âlem düşmanlardan boşalınca hemen Al-
lah’a sığınıp Simbat’ın üstüne geldi. Meğer baş ucunda bir Hindî kılıç vardı, aldı. Dahi, Simbat uyurdu.
Hemen lain gözün açıp banlayu eydür:
- Sen kimsin?
Seyyit eyitti:
- Seyyit Battal Gazi’yim... Tez iman getir! Yoksa sen bilirsin!
Melun diledi ki çağıra... Hemen berkçe boğazın sıktı. Komadı ki çağıra. Ol dem berkçe bağladı, getirdi
kale kapısına. Kapıda kırk kişi vardır. Hepsi sarhoş yatmışlardı. Ol dem hançer çıkarıp onları etkisiz
hâle getirdi.
283