Page 287 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 287

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10          140

             4. ÜNİTE > Destan/Efsane          Kazanım A.2.5: Metnin olay örgüsünü belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                      Söylemez’in Söyledikleri                         30 dk.

             Amacı     Metnin olay örgüsünü belirleyebilmek.                                     Bireysel

             Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)

                                                   Söylemez Baba

             Vaktiyle Osmanlı padişahı ile İran şahı birbirlerine hediye yüklü kervanlar gönderirlermiş. Söylemez
             köyü de, bu kervanların güzergâhları üzerinde bulunuyormuş. Kervancılar, buradan geçerlerken Söy-
             lemez köyünde mutlaka konaklar, dinlenip, yiyip içtikten sonra yollarına devam ederlermiş. Bir kere-
             sinde, İran şahı Osmanlı padişahına kervan yükü olarak şeker göndermiş. O dönem Osmanlıda şeker
             kıtlığı çekiliyormuş. Kervan, Söylemez köyüne varınca, Söylemez Baba, kervancıların yanına gidip

             - “Evlatlarım yükünüz nedir?” diye sormuş.
             Onlar da baskın olur korkusuyla yükün şeker olduğunu saklayıp
             - “Tuzdur baba” demişler. Bunun üzerine Söylemez Baba şöyle karşılık vermiş:
             - “Tuz değil ama tuz olsun.”
             Kervan İstanbul’a varıp padişahın huzuruna çıkmış, hakikaten şekerin tuz olduğunu görmüşler ve baş-
             larından geçenleri olduğu gibi padişaha anlatmışlar. Padişah, tuz yüklü kervanı geri göndermiş, Söyle-
             mez Baba’yı da bulup birlikte getirmelerini emir buyurmuş. Kervan, Söylemez Baba’yla ilk karşılaştıkla-
             rı yere varmış. Bir süre sonra Söylemez Baba çıkagelmiş ve kervancılara sormuş:
             - “Evlatlarım, yükünüz nedir?” Kervancılar:
             - “Yükümüz tuzdur baba.” deyince, bu kez Söylemez Baba:
             - “Tuzdur ama şeker olsun.” karşılığını vermiş.
             Kervan, Söylemez Baba’yı da yanlarına alarak İstanbul’a dönmüş. Padişahın huzuruna vardıklarında
             hakikaten de yükün şekere dönüştüğünü hayretle görmüşler. Padişah, bu olayın nasıl olduğunu çok
             merak etmiş ve Söylemez Baba’ya sormuş:
             - “Bunun hikmeti nedir, nasıl yapıyorsun bunu baba?”

             Padişah ne kadar ısrar etse de Söylemez Baba cevap vermemiş. Padişah da Söylemez Baba’nın üstüne
             çok varmamış. Ona birtakım ihsanlarda bulunduktan sonra izzet ve hürmet ile tekrar köyüne gönder-
             miş. Bu olay sonrası bu mübarek zatın adı Söylemez Baba kalmış. Söylemez köyüne gidenler köyün
             çok bakımlı ve şehir merkezinde dahi bulunmayan gelişmiş yapılardan meydana geldiğini görürler.
             Günümüzde Söylemez Baba’nın köylüleri zengin ve çok da misafirperver insanlardır. Sanki Söylemez
             Baba’nın ruhunu incitmekten korkar, köylerine gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlamaya çalışırlar. Bu
             durumu köy büyükleri çok güzel özetlemektedir:
             “Yüzlerce yıl evvel irtihal eden Söylemez Baba’nın bedeni toprağın altında ama ruhu hâlâ köyümüzde
             yaşamaktadır. Onu üzecek olursak hayat bize zindan olur!” Ne güzel bir anlayış! Söylemez Baba’nın
             ruhuna binlerce rahmet olsun inşallah!
                                                                         Saim Sakaoğlu, 101 Anadolu Efsanesi
             Kelime Dağarcağı:
             irtihal etmek: Ölmek.

             1.  Metnin olay örgüsüne baktığınızda Söylemez Baba efsanesi sizce tamamen kurgulanmış bir olay
                mıdır yoksa gerçekten yaşanmış olabilir mi? Gerekçesiyle açıklayınız.










                                                                                                   285
   282   283   284   285   286   287   288   289   290   291   292