Page 289 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 289
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 141
4. ÜNİTE > Destan/Efsane Kazanım A.2.5: Metnin olay örgüsünü belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Efsanelerdeki Şahıslar 25 dk.
Amacı Metinlerdeki şahıs kadrosunun özellikleri ile ilgili çıkarımlarda bulunabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Malhan Hazinesi
Bayındır Han zamanında Ahlat’ta fakir bir aileye mensup bir ana ile oğlu yaşarmış. Bu ailenin geçimini,
çobanlık yapan oğul sağlarmış. Bir gün Ahlat’ın Meydanlık Mezarlığı semtinde hayvanlarını yaydıktan
sonra vakit de öğlen olduğundan yemeğe oturur. Yemeğini yedikten sonra eline aldığı bir küçük ağaç
parçasıyla vakit geçsin diye toprağı eşmeye başlar. Toprağı eşerken ufak bir delik açılır. Bunu merak
eden çoban, deliği genişletmeye başlar. Bir müddet sonra genişleyen delik, kuyu hâlini alır. Kuyudan
aşağıya doğru bir merdivenin indiğini gören çoban, korku ve heyecan içinde merdivenden iner. Aşağıya
inen çoban kendisini bir salonun içinde bulur. Salona açılan birçok oda ve odaların kapılarının üzerin-
de anahtarlar görür. Anahtarları alıp odaların kapılarını açan çoban, çeşitli süs eşyaları ve altınla dolu
bir hazine görür. Hemen dışarıya çıkarak deliğin ağzını kapatır, yeri belli olsun diye bir işaret bırakır.
Akşam eve gelen çoban, annesine Bayındır Han’ın kızını istemesini söyler. Hayrete düşen anne oğlu-
na, böyle bir şeye nasıl cesaret ettiğini söylerse de çoban isteğinde diretir. Sonunda ısrarlar karşısında
mecbur kalan anne, Bayındır Han’a giderek kızını oğluna ister. Bu isteğe gülen Bayındır Han, işi şakaya
dökerek: “Benim sarayım gibi bir saray yapar, bir altın mutfak takımı, bir altın kahve takımı, bir altın
beşik ve çeşitli altından süs eşyalarını getirir, bütün ülkenin davet edildiği, kırk davul ve kırk zurnanın
çalındığı, kırk gün kırk gece süren bir düğün yapılırsa kızımı oğluna veririm.” der. Kadın, Bayındır
Han’ın bu şartlarını oğluna iletir. Oğlu da şartsız olarak Bayındır Han’ın isteklerini kabul eder. Kadın,
oğlunun, ileri sürülen şartları kabul ettiğini Bayındır Han’a bildirir. Daha evvel şaka yoluyla da olsa
söz veren Bayındır Han da istemeyerek kabul eder. Çoban, Bayındır Han’ın bütün isteklerini yerine
getirir, düğün yapılır. Bayındır Han bu çobanın büyük bir hazine bulduğuna inandığından kızından
hazinenin yerini öğrenmesini ister. Evlendikten sonra kadın, kocasına bu kadar altını nereden buldu-
ğunu sorduğunda kocası, büyük bir hazine bulduğunu söyler. Kadın hazineyi merak ettiğini, mutlaka
görmek isteğini söyleyince kocası, kadının gözlerini bağlayarak hazinenin olduğu yere götürür. Gözleri
açılan kadın, hayretler içinde hazineyi seyretmeye başlar. Bu arada dışarıdan bazı seslerin geldiğini du-
yan kadın, kocasına bu seslerin nereden geldiğini sorar. Kocası da “Bu sesler babanın su içmeye giden
atlarının sesidir.” der. Çoban, karısının gözlerini tekrar bağlayarak eve getirir. Kadın da olup bitenleri
babasına anlatır.
Sonunda Bayındır Han damadını saraya davet ederek hazinenin bulunduğu yeri söylemesini ister. Da-
mat gelmeden önce cellatbaşını çağırarak damadı korkutmasını, başını taşa bırakarak keser gibi yap-
masını bildirir. Bayındır Han’ın bütün ısrarlarına rağmen damat hazinenin yerini söylemez. Emri yanlış
anlayan cellatbaşı damadı gerçekten öldürür. Bayındır Han, damadının ölmesine üzülür ve pişman olur.
Gerek atların su içmeye gittiği yön ve gerekse kızının anlattıklarından hazinenin Malhan isimli hanın
yakınlarında olduğu tahmin edilir. Bütün aramalara rağmen hazinenin yeri bulunamaz. Hâlen Ahlat’ta
bu hazinenin varlığına inanılmaktadır.
http://www.bitlis.gov.tr/tarih
1. a) Bayındır Han’ın kişiliği ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
287