Page 375 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 375
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 182
5.ÜNİTE > Roman Kazanım A.2.4: Metindeki çatışmaları belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Tartışalım, Çatışmayalım 25 dk.
Amacı Metindeki çatışmayı bulabilmek, bu çatışmaya sebep olan bireysel farklılıklar üzerinde düşünebilmek. Bireysel
Yönerge Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Budala
(...)
Lebedev her akşamki durumundaydı ama bu kez, biraz heyecanlanmış ve az önce yaptığı “bilimsel”
tartışmadan öfkelenmişti. Böyle durumlarda, karşı çıkanlara son derece küçümser bir tavır takınırdı.
– Böyle olmaz Baylar! Yarım saat önce, birbirimizin sözünü kesmemeye, ne söylenirse söylensin gül-
memeye ve herkesin dilediği gibi konuşmasına karar vermiştik. Sonradan, isteyen itiraz etmekte öz-
gürdü elbet... Generale, tartışmaya başkanlık etme görevini vermiştik. Şimdiki bu davranış neden?
İnsan yüksek ve derin bir konuda düşüncelerini açıklarken şaşırabilir!..
– Söyleyin, hadi söyleyin! Sizi kimse engelleyemez! diye sesler duyuldu.
– Konuşun, ama saçmalamayın.
(...)
– Prens, bu tür tartışmalara bayılıyorum, konu bilimsel olursa elbet, diye kekeledi. “Bilimsel ve politik
olanlara,” diye ekledi yanında oturan Evgeniy Pavloviç’e dönerek. “Bakın, gazetelerde İngiliz Parlemen-
tosundaki tartışmaları okumaya bayılırım. Yani beni tartışmaların konusu ilgilendirmez pek. (Biliyor-
sunuz politikacı değilim.) Konuşmacıların birbirlerine karşı davranışları, politikacı olarak tavırlarına...
‘Soylu kont benimle aynı düşüncede’, ‘Önerileriyle Avrupa’yı şaşırtan soylu karşıtım’ gibi sözler.
(...)
Gavrila Ardalyonoviç bu akşam, öfkeden uzak, Prensin görünüşüyle çok neşeliydi. Lebedev’i kışkırt-
mak için soru sorduğu belliydi ama çok geçmeden o da kızmaya başladı.
Tartışmadan zevk duysa da öfkelenmekten kendini alamayan Lebedev:
– Hayır, demiryolları değil! diye yanıt verdi. Yaşam kaynaklarını bulandıran yalnızca demiryolları değil.
(...)
Lebedev, Evgeniy Pavloviç’in karşıt düşüncesine heyecanla saldırıyordu.
– Sinsi, kötü amaçlı, kışkırtıcı bir düşünce! dedi. “Tartışma ortamı yaratmak için ortaya atılmış ama
yine de doğru bir düşünce! Hatta kibarlar dünyasından kuşkucu biri süvari birliğinin subayı ama yete-
nekli olan siz bile bu düşüncenin ne kadar gerçek ve derin olduğunu bilemezsiniz!
(...)
Prens yerinden sıçradı. Aglea’nın ansızın parlayan öfkesine korkarak baktı. Sonra önünü birden sis
perdesi kapladı...
– Böyle duyguları duyumsayamazsınız... Doğru olamaz bu! diye kekeledi.
Aglea kendini yitirmiş gibiydi.
– Doğru! diye haykırdı. “Gerçeğin ta kendisi!”
(...)
Dostoyevski
373