Page 480 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 480
232 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
(…)
YOLCU — Anadolu’nun görünmeyen bir tarafı mı var?
FERHAT BEY — (Sesi birdenbire en üst perdeye fırlar.) Ruhu var! Ruh görünmez!
YOLCU — Biz bu ruhu tanıyor muyuz?
FERHAT BEY — Biz bu ruhu tanımıyoruz. Çünkü bu ruh dal budak salmış bir ağaç gibi göz önünde
fışkırmış hakikatlerden değildir. En derin ve en gizli hakikatlerdendir. Hakikat kesifleştikçe küçülür
ve küçüldükçe gizlenir. Bir tohum gibi.
YOLCU — Bir tohum gibi mi?
FERHAT BEY — Madde açık, ruh gizlidir. Bütün hakikatler ruhundur.
YOLCU — Tohum, tohum!!!
(…)
FERHAT BEY — Biz bu ruhu tanımıyoruz. Anadolu nasıl duyar, nasıl sever, nasıl yanar, nasıl coşar,
nasıl parlar, nasıl patlar, nasıl yatışır, nasıl susar, nasıl düşünür, nasıl gider, nasıl dönmez, nasıl ölür;
biliyor muyuz? Bilemeyiz. Çünkü o ketumdur. Karanlık bir kuyuda yaşar gibi içinde yaşar. Boynunu
kesseler sırrını vermez.
(…)
Necip Fazıl Kısakürek, Tohum
1. Sizce okuduğunuz eserin yazarı Necip Fazıl Kısakürek ve Ferhat Bey, kişilik özellikleri bakımından
birbirine benziyor mu? Tespitlerinizi gerekçeleriyle açıklayınız.
2.
Kafkas cephesinde esaretten kurtulduktan sonra memleketine dönerken yolu Maraş’a düşen
“YOLCU”, Ferhat Bey ile ilgili duyduklarından çok etkilenir ve burada kalıp Maraş’ı düşman işga-
linden kurtarmak için ona yardım etmek ister.
Amerikalı seyyahlardan farklı olduğunu düşünmesine rağmen sizce Ferhat Bey, neden yolcudan
gitmesini istemektedir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
3. Ülkemizin hangi köşesinde yaşıyorsanız bulunduğunuz yerin doğal güzellikleri ve ruhunu anlatan
kısa bir metin yazınız.
478
Hazırlayan: Hatice EROĞLU ÖRS